Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/4002 Esas 2020/3781 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4002
Karar No: 2020/3781
Karar Tarihi: 02.07.2020

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/4002 Esas 2020/3781 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir uyuşturucu madde ticareti davasında sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Bu kararın incelenmesi sonucunda, dosyanın birleştirilmesi konusunda yeterli araştırmanın yapılmadığı, bazı evrakların onaylı örneklerinin getirilmediği ve Anayasa Mahkemesi'nin bir kararının dikkate alınması gerektiği gibi nedenlerle hüküm bozulmuştur. Ancak sanık müdafiinin itirazlarına rağmen, mahkemenin kabul ve gerekçesinde yanlışlık görülmediğinden karar onanmıştır. Kanun maddeleri ise TCK'nin 53. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 169. maddesi olarak belirtilmiştir.

20. Ceza Dairesi 2019/4002 E. , 2020/3781 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : ADIYAMAN 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dairemizin 2019/1828 esasında kayıtlı, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 29/01/2015 - 2014/391 esas ve 2015/21 karar sayılı dosyası ilgisi nedeniyle bu dosya ile birlikte incelenmiştir.
A-)Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suç tarihleri dikkate alınarak, aralarında hukuki kesinti bulunmadığı gözetilerek, sanık hakkında açılan Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 29.01.2015 gün ve 2014/391 esas ve 2015/21 karar sayılı davası ile birleştirilerek eylemlerinin tek suç veya iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışıldıktan sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-Dosya kapsamına göre sanık hakkında, 15/04/2014 tarihindeki eylemi nedeniyle yapılan soruşturma evraklarının onaysız fotokopilerinin dosya arasına alınmasıyla yetinildiği anlaşılmakla, belirtilen soruşturma evraklarının aslı veya denetime imkan verecek şekilde onaylı örnekleri getirtilmeden, onaysız fotokopilerine dayanılarak hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 169. maddesine aykırı davranılması,
3-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararının ve 7242 sayılı Yasadaki değişikliğin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
B-) Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Dosya içeriğine uygun mahkemenin kabul ve gerekçesinde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının sayılı kararının ve 7242 sayılı yasadaki değişikliğin i infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 02.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.