5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/781 Karar No: 2020/11765 Karar Tarihi: 30.06.2020
Rüşvet alma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/781 Esas 2020/11765 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, rüşvet alma suçundan açılan davada verilen beraat hükmünü bozdu. Sanığın, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek şikayetçiye haksız bir menfaat sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanması suçunu işlediği belirlendi. Dosya kapsamı dikkate alınarak, aralarında rüşvet anlaşmasının kesin bir şekilde ispatlanamadığına dair tüm kuşkuların giderilemediği ifade edildi. Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğü için hüküm bozuldu. Kanun maddeleri ise şu şekilde sıralandı: CMK'nın 260/1, 237/2 ve 321. Maddeleri, 3628 sayılı Kanunun 18. Maddesi.
5. Ceza Dairesi 2016/781 E. , 2020/11765 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet alma HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; CMK"nın 260/1. maddesine göre rüşvet alma suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin kamu davasına katılan olarak KABULÜNE karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Rüşvet suçunun menfaatin kamu görevlisi tarafından temin edildiği anda tamamlandığı ancak kamu görevlisinin görevinin ifası ile ilgili bir işi yapması veya yapmamasına bağlı olarak kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanması hususunda, kamu görevlisiyle iş sahibinin serbest iradeleri ile rızaları uyuşarak rüşvet anlaşması yapılmasının da suçun oluşumu için yeterli olduğu, buna karşılık tüm dosya kapsamına nazaran aralarında böyle bir anlaşmanın vuku bulduğunun her türlü kuşkudan uzak ve kesin bir şekilde ispatlanamadığı, diğer taraftan sanığın, yazı işleri müdürü olduğu mahkemede görülen ceza davasında sanık olan müştekiyle yaptığı telefon görüşmelerinin varlığı ve 05/03/2012 tarihinde kesinleşen ilamı 22/11/2012 tarihine kadar Cumhuriyet Başsavcılığının infaz birimine teslim etmeyerek gecikmeye sebebiyet vermesi hususları dikkate alındığında, mezkur eylemin görevinin gereklerine aykırı hareket ederek şikayetçiye haksız bir menfaat sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, dosya kapsamı ile uyuşmayan yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraatine hükmolunması, Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 30/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.