
Esas No: 2016/24124
Karar No: 2017/15020
Karar Tarihi: 04.12.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/24124 Esas 2017/15020 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK"nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı hak sahiplerine ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Somut olayda, mahkemece alınan 09.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda, 4 kişilik bir aile için, şikayete konu taşınmaza 3-7 km mesafede, 230.000 TL"den başlayan fiyatlarla konut satın alınabileceği belirtilmiş iken, yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında borçlunun tek başına yaşadığının tespit edilmesi üzerine alınan 29.03.2016 tarihli ek bilirkişi raporunda, şikayete konu taşınmaza 3-7 km mesafede, 1+1 diye dairelerin 230.000 TL"den başlayan fiyatlarla satın alınabileceği belirtilmiştir. Bu durumda, 4 kişililik bir aile için öngörülen konut fiyatı ile bir oda ve bir salondan ibaret olan konut fiyatının neden aynı olduğuna dair gerekçe içermeyen bilirkişi raporları, bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Diğer taraftan asıl olan borcun ödenmesi olup, bilirkişilerin, borçlunun, şikayete konu meskeninin bulunduğu semte 3-7 km mesafe ile sınırlama koymak suretiyle haline münasip ev değeri belirlemesi de doğru bir yöntem değildir.
O halde mahkemece, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca, bilirkişilerden ek rapor alınarak, borçlunun, bulunduğu mahaldeki daha mütevazi semtlerde haline uygun alabileceği mesken değerinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yetersiz raporlara dayalı olarak hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.