1. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/6141 Karar No: 2009/7286
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/6141 Esas 2009/7286 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, ortak miras bırakanı Kevser'in taşınmaz malları muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini iddia ederek tapuların iptali ile tarafların miras payları oranında tescilini istemiştir. Mahkeme davacının iddiasını kabul ederek miras bırakan adına tescile karar vermiştir. Ancak tarafların ortak mirasçı olduğu dikkate alınarak tapunun iptal ve tescili ile kalan payın davalı üzerinde bırakılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, ölü kişi adına tescil yapılamayacağı ve yargılama sırasında eksik harç tamamlanmadığı için dava kabul edilirken Avukatlık parasına hükmedilmemiştir. Kararın bozulmasına ve temyiz edene geri verilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak Türk Medeni Kanunu'nun 28. maddesi ve HUMK'nın 428. maddesi belirtilmiştir.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakanları Kevser"in .. Parsel sayılı taşınmazda malik olduğu .. Nolu bağımsız bölüm ile . Ve .. nolu bağımsız bölümlerdeki paylarını mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini ileri sürerek tapuların iptali ile tarafların miras payları oranında tescili isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının muvazaa iddiası sabit görülerek, davanın kabulü ile miras bırakan adına tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve taraflar adına tescili isteğine ilişkindir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; tarafların ortak miras bırakanı Kevser"in .. Parsel sayılı taşınmazdaki 60/464 paylı 15 nolu bağımsız bölümün tamamını 28.000.-YTL bedelle, 16/464 paylı . nolu bağımsız bölüm ile 60/464 paylı 6 nolu bağımsız bölümlerdeki eşinden intikalen gelen 1/4 paylarını 5.000.-YTL bedelle ve satış suretiyle davalıya 01.02.2006 tarihli akitle temlik ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, miras bırakanın davalıya yaptığı temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yapılan soruşturma sonucu belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ne varki, davacı mirasçılar adına iptal ve tescil isteğinde bulunmuş olup, tüm mirasçılar davada taraf olduğuna göre (davacı ve davalı) davacının payı gözetilerek tapunun iptal ve tescili ile kalan payın davalı üzerinde bırakılması gerekirken şahsiyetin ölümle son bulacağına ilişkin Türk Medeni Kanununun 28.maddesi hükmü ve ölü kişi adına sicil oluşturulamayacağı ilkesi gözardı edilerek, ölü kişi adına tescili biçiminde davanın kabul edilmiş olması doğru olmadığı gibi, yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlanmadığı ve davanın kabul edildiği gözetilerek, davacı yararına dava dilekçesindeki değer üzerinden Avukatlık parasına hükmedilmemiş olması da isabetsizdir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.