Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6619
Karar No: 2012/2736
Karar Tarihi: 12.04.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/6619 Esas 2012/2736 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/6619 E.  ,  2012/2736 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.07.2011 gün ve 183/120 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı ... dava dilekçesinde; Nuh Kocakaya"nın 40 yılı aşkın süre ile zilyetliğinde iken 12.01.1984 tarihinde haricen satın aldığı yaklaşık 18.000 m2 yüzölçüme sahip taşınmazın kadastro çalışmalarında 159 ada 11 parsel sayısı ile Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildiğini açıklayarak Hazine üzerindeki kaydın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili 15.04.2010 havale tarihli dilekçesi ile; davacının Nuh Kocakaya"dan satın aldığı yerin 1993 yılında Köy Hizmetleri tarafından taşların ayıklanması ile oluşan, öncesinde taşlık vasfında, 1.250 m2 yüzölçüme sahip yer olduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 20.06.2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 1.688,49 m2"lik yer ile B harfi ile işaretli 6.109,25 m2"lik yer yönünden zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğundan davanın kabulüne, C ile gösterilen 25.404,44 m2 yer yönünden zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, harici satım ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda A ve B harfleri ile gösterilen yerler yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 159 ada 11 parsel 23.11.2005 tarihinde senetsizden Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup ileride tarım arazisine dönüştürülmesi mümkün yerlerden olduğu gerekçesi ile ham toprak olarak Hazine adına tespit edilmiş olup, tutanak itirazsız 20.02.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları esas alınarak hüküm kurulmuş ise de, dava konusu yere ait hava fotoğraflarından yararlanma yoluna gidilmemiştir.
    Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastro tespit tarihinden önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit tarihinden geriye doğru 20 – 25 yıl öncesine ait (1980- 1985 yılları arası) en az iki farklı tarihe ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla üç boyutlu olarak incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde, arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabileceği görülecektir.
    Bu halde mahkemece yapılacak iş; yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklar HMK. nun 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağrılmalı, aynı kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklar keşif yerinde dinlenmeli, dava konusu taşınmazların ilk olarak kim tarafından hangi tarihte zilyet edinildiği, zilyetliğin tespit tarihine kadar kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususları ile kazanmayı sağlayan zilyetlik koşulları yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulmalıdır. Beyanlar arasındaki çelişkinin HMK. nun 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılmalıdır. Aynı keşifte ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle tespit tarihinden geriye doğru 20 – 25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliği ve ne zaman kullanılmaya başlandığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmelidir.
    Kabule göre de; teknik bilirkişinin 20.06.2011 tarihli rapor ve krokisinde dava konusu 159 ada 11 parsel içinde kalan A ve B ile gösterilen yerlerin tapusunun iptali ile davacı adına tesciliyle ana gayrimenkulun birden fazla parçaya bölündüğü anlaşılmıştır. Böyle durumlarda kabulüne karar verilen taşınmaz bölümünün, aynı adanın son parsel numarasıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısım bir parça ise, aynı ada ve parsel ile kayıt maliki üzerinde bırakılmasına, şayet tesciline karar verilen taşınmaz ana parselin ikiden fazla parçaya bölünmesine neden oluyorsa, bu taktirde kayıt maliki üzerinde kalan diğer parça içinde aynı adanın son parseliyle kayıt maliki adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilir. Mahkemece, A ve B harfleri ile gösterilen yerlerin tapusunun iptali ve davacı adına tescili sonucunda ana gayrimenkul teknik bilirkişi raporunda E ve C+D+F den oluşan iki kısma ayrılmış, bu kısımların kayıt maliki Hazineye ait olduğu, ancak bu konuda bir hüküm kurulmadığı belirlenmiştir. Doğru, düzgün ve sağlıklı sicil tutma kamu düzeniyle ilgili olup, kabul edilen taşınmaz bölümlerinin davacı adına tescilinden sonra ana gayrimenkulün E ile veya C+D+F ile gösterilen bölümlerinden birinin aynı ada ve parsel numarası ile kayıt maliki üzerinde bırakılmasına, diğer kısmın aynı ada son parsel numarası verilerek kayıt maliki adına yeni bir parsel olarak tapuya tesciline karar vermek gerekirken bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi