Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7646
Karar No: 2016/6155
Karar Tarihi: 11.05.2016

Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7646 Esas 2016/6155 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/7646 E.  ,  2016/6155 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanıkların resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK"nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis cezası ile, nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d, 35, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı 10 ay hapis ve 1.000 TL adli para cezası ile mahkumiyetlerine

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıkların, suç tarihinde iştirak halinde hareket ederek, katılan adına sahte olarak düzenledikleri, suça konu 20/02/2009 düzenleme tarihli 20.000 TL bedelli suça konu senedi, katılan aleyhine icra takibine koymak suretiyle nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
    1) Sanıklardan ..."in, suça konu senedi katılandan daire satımına ilişkin olarak aldığına ve senedi alırken yanında ..."un da olduğuna ilişkin savunması, sanık ... ve sanık ... müdafiisinin temyiz dilekçelerinde, katılanın inceleme konusu davaya benzer bir çok ceza ve hukuk dava dosyasında taraf olduğu ve bu dosyalardan alınan Adli Tıp Kurumu raporlarında “katılanın bilinen tüm el yazılarının ve imzalarının kendi içlerinde önemli farklılıklar arz ettiğine, bu farklılıkların yıllar içerisinde daha belirgin olduğuna, farklı imzaların rahatlıkla iki gruba ayrılabildiklerine” ilişkin tespitlerde bulunulduğunun savunulması ve ekli rapor örneklerinin dosyaya konulmuş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle sanığın soruşturma aşamasındaki ifadesinde açık kimliğini belirttiği ..."un tanık sıfatıyla olaya ilişkin beyanın alınması ve suça konu senedin katılan tarafından sanığa verilip verilmediğinin sorulması, sanıkların ek temyiz dilekçelerinde belirttikleri raporlar ile birlikte katılanın suç tarihinden önceki ve sonraki tarihlerde kullanmış olduğu samimi imzalarının ilgili yerlerden temini ile
    katılanın imza ve yazılarında dönemsel olarak birbirleri arasında farklılık olup olmadığı, böyle bir farklılık olduğunun tespiti halinde ise suça konu senedin verildiği sırada kullandığı imza ve yazı örneklerinin tespiti ile suça konu senet üzerinde denetime imkan verecek şekilde Adli Tıp Kurumu"ndan rapor aldırılması ve sanıkların savunmalarının doğru olup olmadığı araştırıldıktan sonra ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
    2) Kabule göre de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerinde “120 gün” olarak tayin edilmesi,
    3) İnceleme konusu olay nedeniyle katılanın her hangi bir zararının bulunmaması ve ayrıca sanık ..."in de her hangi bir sabıkasının olmaması karşısında, “zararın giderilememiş olduğu ve geçmişteki hali ve suç işleme eğilimi” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık ... hakkında erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    4) TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ..."in temyiz başvuruları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/05/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi