Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan babaları A. K. ’un .parsel sayılı taşınmazın bedelini ödemek suretiyle 2. eşi H.. adına tescil ettirdiğini, .ve ..nolu parsellerini de H. ’ye satış suretiyle, ..nolu parseldeki payı ile .. ve ...nolu parsellerini oğlu davalı A.., .parsel sayılı taşınmazını diğer davalı oğlu A. Ye, A. ’nin de bu taşınmazı arkadaşı davalı A. ’a, murisin . Nolu parselini oğlu A.. in telkinleriyle emanetçi konumunda bulunan davalı A. S. ’e satış yoluyla temlik ettiğini, davalı A. İn . Nolu parseli daha sonra iyi niyetli olan davalı M.. D. A sattığını, tüm temlik işlemlerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, .., ., ., ., .ve . parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının payları oranında iptali ile adlarına tescili, 229 nolu parselin dava tarihindeki bedelinin davalı A. Ten payları oranında tahsili, 2032 nolu parselde tapu iptal ve tescil isteği kabul edilmezse tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle . ,. ,. Ve . Nolu parseller yönünden davanın kabulüne; . , . , . ve . nolu parseller yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, ., . , . Ve .. Nolu parsellerin miras bırakan tarafından mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla aslında bağış olduğu halde satış şeklinde muvazaalı olarak temlik edildiği belirlenmek suretiyle bu parseller yönünden davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Keza . nolu parselin 3. kişiden satın alınırken bedelinin muris tarafından ödendiğinin iddia edilmesi nedeniyle gizli bağış işlemlerinde 01.04.1974 tarih ve 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme kararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilmek suretiyle bu parsel yönünden ise davanın reddine karar verilmiş olması da doğrudur.Ancak, . Nolu parselin miras bırakan tarafından oğlu davalı A. K. , bu şahsında davalı Alparslan’a, keza 265 nolu parselin de muris tarafından davalı A. Si. R’e temlik edildiği, A. ve A. S. ile A. ’ın yakın arkadaş oldukları, satışa rağmen davalı A. ’in taşınmazları kullanmaya devam ettiği, murisin varlıklı ve Bağ-Kur sigortalı olduğu, miras bırakan ile A. İn, diğer mirasçılara oranla, daha fazla birlikte hareket ettikleri anlaşılmaktadır. Belirlenen bu olgular birlikte değerlendirildiğinde anılan parseller yönünden de muris muvazaası iddiasının kanıtlandığı kabul edilmeli ve bu parseller açısından da davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmelidir. . nolu parselinde aynı şekilde muvazaalı olarak davalı A. E devredildiği, onun da dava dışı M. D. a temlik ettiği davacıların M. ’nın kötü niyetli olmadığını belirterek tazminat isteminde bulundukları görülmektedir. O halde bu parsel açısından da davacıların miras payı oranında tazminata hükmedilmelidir.
Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.