Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/24945
Karar No: 2016/6601
Karar Tarihi: 25.04.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/24945 Esas 2016/6601 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/24945 E.  ,  2016/6601 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Davacı, davalılardan işveren yanında, 01.06.1994-30.07.2004 tarihleri arasında, hizmet akdine dayalı olarak, aralıksız çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Eldeki dava dosyasına konu olayda, mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği yine tam olarak yerine getirilmemiş olup yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    Mahalle Muhtarlığına ait 01.06.1994 tarihli davalıların murisi işverene hitaben yazılan ve işçi sıfatı ile davacıya tebliğ edilen belgenin varlığı, 1990-1996 yılları arasında çalışmaları kurum kayıtlarına geçen bordro tanığının beyanları gözetildiğinde, davacının 01.06.1994 tarihinden itibaren davalıların murisine ati işyerinde çalıştığı belirgin ise de, bu çalışmanın kesintisiz olup olmadığı, süresi ve bordro tanığının çalışmalarının bittiği dönem sonrası çalışmaların varlığı yönünden yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Hal böyle olunca,
    Mahkemece ihtilaf konusu dönemde çalışmaların geçtiği işyerinin bulunduğu bina ve çevresinde oturan kişiler ve bina sahipleri titizlikle araştırılıp resen belirlenerek, çalışmaların varlığı ve süresi yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, ayrıca, Kurumdan celp edilen dönem bordrolarının 2.1071.0101.0053292.12.64 nolu işyerine ait olup, bu işyerini ... adına kayıtlı olduğu gözetilerek, davalıların murisi adına kayıtlı olan 2.2061.43292.43.12 ve 2.2061.010053292.45.12.64 sicil nolu işyerlerinin dönem bordroları ile birlikte sicil dosyaları Kurumdan celp edilerek, dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişiler resen saptanarak, çalışmaların varlığı ve süresi yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davalı işyerinin 1993 yılından itibaren çalışma ruhsatının bulunduğu ve hayatın olağan akışı içinde fırın işletmesinin işçi çalıştırmadan faaliyetini devam ettirmesinin mümkün olmadığı, her halde davalı işverenin işyerinde faaliyet konusu işi işçiler eli ile yürüttüğü gözetilerek, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliği nazara alınarak, davacının çalışmalarının süresi ve kesintili olup olmadığı hususu belirlenmeli, 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesinde, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilir” hükmü göz önünde bulundurularak, kesintili çalışmanın varlığı halinde, hak düşürücü sürenin varlığı irdelenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."a iadesine, 25.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi