Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/1344 Esas 2011/1067 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1344
Karar No: 2011/1067
Karar Tarihi: 03.02.2011

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/1344 Esas 2011/1067 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2010/1344 E.  ,  2011/1067 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 30/03/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/11/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ..."a yönelik temyiz itirazları reddi ile adı geçen davalı hakkındaki hüküm onanmalıdır.
    2-Diğer davalı ..."ye yönelik temyiz itirazına gelince; dava, olumsuz sicil düzenlenmesi nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup yerel mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
    Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nısfetle) karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Dava konusu olayda, Meteoroloji Genel Müdürlüğünde Müşavir olarak çalışan davacı hakkında ikinci sicil üstü olarak sicil raporu düzenleyen davalının 2007 yılı sicil raporuna “...psikolojik problemli olup üst düzey yöneticilik yapma özelliği yoktur...” biçiminde görüş yazdığı anlaşılmaktadır.
    Bir doktor raporu ile saptanmadığı halde “...psikolojik problemli...” olduğu biçiminde görüş bildirilmesi davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup, İdare Mahkemesine açılan iptal davası sonunda dava konusu sicil raporu idare mahkemesince iptal edilmiştir.
    Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilerek, davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı kabul edilerek yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, olaya uymayan gerekçe ile istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılardan ... yönünden BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddi ile davalı ... ile ilgili hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 03/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.