16. Hukuk Dairesi 2014/21387 E. , 2015/5352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Köprücü Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 12.563,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yolu ile gelen hakka dayanarak çekişmeli taşınmazın 1/2 hissesinin adına tescili istemi ile dava açmış; yargılama sırasında ise babasından kendisine kalan kısmın 8.000 metrekare yüzölçümünde olduğunu belirtip, bu kısmın çekişmeli taşınmazdan ayrılarak adına tescilini talep etmiştir. ... ve ..., miras yolu ile gelen hakka dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ..."un davasının kabulüne, müdahiller ... ve ..."ın davasının reddine, dava konusu ... ... ada ... parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri ... ve ... tarafından hazırlanan 07.12.2011 tarihli fen bilirkişi raporlarında ekli krokide 181-1B olarak gösterilen 7.366,54 metrekarelik alanın tespitinin iptali ile ifraz edilerek aynı ada son parsel numarası verilerek davacı ... adına, taşınmazın arta kalan bölümünün tespit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile müdahiller tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın uzman teknik bilirkişi raporunda 181- 1B olarak gösterilen bölümünün davacıya dedesinden intikal ettiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Davacı taşınmazın dedesinden intikal ettiğini iddia etmiştir. Müdahiller ise taşınmazın, davacı ve davalı ile murislerinden eşit paylarla taraflara ve kendilerine intikal ettiğini iddia etmişlerdir. Keşif mahalinde dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklar ise taşınmazın evveliyatının "..." ait olduğunu bildirmişlerdir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime intikal ettiği, tarafların ortak miras bırakanından kalmış ise terekenin paylaşılıp paylaşılmadığı noktalarında toplanmaktadır. Ne var ki mahkemece taşınmazın öncesinin adı geçen aileden kim ya da kimlere ait olduğu, bu kişilerden kime intikal ettiği konusunda yapılan araştırma yeterli değildir. Müdahillere iddialarına ilişkin delillerini sunmak üzere süre verilmemiş, tespite aykırı sonuca ulaşıldığı halde kadastro tespit bilirkişileri de dinlenilmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için, müdahillerin iddialarını kanıtlamalarına yönelik delilleri sorulup
saptanmalı, tarafların miras bırakanlarına ait nüfus kaydı veya veraset ilamı getirtilerek ölüm tarihi ve tüm mirasçıları tespit edilerek dosya tamamlandıktan sonra taşınmazların bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları katılımı ile yeniden keşif yapılarak; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, tarafların ortak miras bırakanından kalıp kalmadığı, taraflar arasında miras ilişkisi bulunup bulunmadığı, miras ilişkisi varsa mirasçılar arasında paylaşım olup olmadığı, varsa kime neresinin düştüğü, kimin ne zamandır ve ne sıfatla taşınmaza zilyet olduğu hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye olanak tanır şekilde rapor düzenlenmesi istenmelidir. Tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenmeli, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler giderilmeye çalışılmalıdır. Bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.