Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5244
Karar No: 2009/7127

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/5244 Esas 2009/7127 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, miras bırakanın 2/6 payını vakfa bağışladığı ancak bu işlem sırasında hukuki ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle tapu iptali veya tenkis istemidir. Mahkeme, davacılardan birinin talebinin reddine karar verirken diğer davacı için davalı adına kayıtlı payın iptali ve davacı adına tescil kararı vermiştir. Ancak davalı vekili tarafından yapılan temyiz itirazları kabul edilerek karar bozulmuştur. Tenkis istemi için öncelikle miras bırakanın saklı paylara tecavüz etmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, mahkemece davacıların beyanlarının yanı sıra tüm delillerin dikkate alınarak saklı payların bulunup bulunmadığı araştırılması gerekmektedir.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 560-571, 564-565, 570 ve 561. maddeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2009/5244 E.  ,  2009/7127 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/12/2007
    NUMARASI : 2004/313-2007/639
      
    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras  bırakanları M,,,,C.un  100 parsel  sayılı  taşınmazdaki 2/6  payını  ölünceye kadar  bakım  koşuluyla   davalı  vakfa  bağışladığını, murisin  temlik  tarihinde  hukuki ehliyete  haiz  olmadığını ileri  sürerek  tapu iptali,  tescil  veya tenkis  isteğinde  bulunmuşlardır.
    Davalı, iddiaların yersiz  olduğunu, bağışın  koşula bağlı  olmadığını bildirip  davanın  reddini  savunmuştur.
    Mahkemece, davacı Fatma  yönünden  davanın reddine, davacı A..  yönünden  davanın  kabulü ile 60,000 TL.  bedel ödemek  koşuluyla  davalı adına  kayıtlı  payın  iptali  ile davacı Adem  adına  tesciline  karar verilmiştir.
    Karar, davalı  vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

    Dava,  ehliyetsizlik  hukuksal nedenine dayalı  tapu iptali ve tescil veya Türk Medeni Kanununun 560 ila 571  maddelerinden  kaynaklanan  tenkis  isteğine  ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne  karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve  toplanan  delillerden, davacıların  miras bırakanı M.  C. "un  paydaşı  olduğu ..parsel  sayılı  taşınmazdaki 2/6  payını  bağış  yoluyla  davalı  vakfa temlik  ettiği ve  davacılar  tarafından temlik  tarihinde miras bırakanın  hukuki  ehliyetinin  bulunmadığını ve  temliki   işlemin  saklı  paylarını  zedelediğini ileri sürerek  eldeki davayı  açtıkları, mahkemece Adli Tıp Kurumundan alınan  rapor  doğrultusunda  miras  bırakanın  temlik  sırasında  ehliyetli  olduğu  belirlenerek  tenkis  isteği  yönünden  inceleme ve  araştırma yaparak  hüküm  kurulduğu  anlaşılmaktadır.                         
    Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul;miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. S.  payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile  kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür.Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. (MK.565) Miras bırakanın Medeni Kanunun 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belilenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zeleleme kastının varlığından söz edilemez.  
     Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1,2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir. 
    Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse  bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına
    tesciline karar verilmelidir.  
    Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz. O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür"atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak NAKTİN ödetilmesine karar verilmelidir                                                   

    Somut  olaya  gelince;  mahkemece  tenkis isteği  yönünden  yukarıda  değinilen  ilkeleri  kapsar  nitelikte  bir araştırma  yapılmadığı, davacıların  beyanı  esas  alınarak  hüküm  kurulmuş  olduğu  görülmektedir.
     Ayrıca, çekişme  konusu  edilen 2/6 pay  olmasına  karşın  davalı  üzerindeki  diğer  2/6  payında  kabul  kapsamına  alınması  suretiyle  hüküm  kurulması da  doğru değildir.
     Hal böyle  olunca, tenkis  isteği  yönünden  eksik  inceleme ile  yetinilerek  yazılı  olduğu üzere  hüküm  kurulmuş olması  isabetsizdir.
    Davalının, temyiz  itirazları  yerindedir. Kabulüyle  hükmün  açıklanan  nedenlerden ötürü HUMK"nun 428.  maddesi  gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın  temyiz edene geri verilmesine, 18.6.2009  tarihinde oybirliğiyle  karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi