2. Ceza Dairesi 2020/3942 E. , 2020/5479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1. Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08.03.2016 gün, 2015/1121-2016/111 sayılı kararı da dikkate alınarak, mühürleme işleminin, Aydem Elektrik Dağıtım A.Ş"nin özelleştirme sürecinin tamamlandığı 15/08/2008 tarihinden sonra yapılması nedeniyle, mühür bozma suçunun unsurlarının oluşmadığı belirlenerek yapılan incelemede,
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2. Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
05/07/2012 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından, 6352 sayılı Kanun"un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tazmin edilmesi halinde kamu davası açılamayacağı, başka bir anlatımla zararın giderilmemesinin dava şartı olduğu dikkate alındığında, soruşturma aşamasında şüpheliye, belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirimde bulunulup, makul bir süre tanınması ve soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde ise dava açılması gerekmektedir. Ancak anılan şekilde soruşturma aşamasında kurum zararı bilirkişiye tespit ettirilmeden ve tespit ettirilse dahi usulünce bildirimde bulunulmadan sanık hakkında dava açılması halinde sanık kovuşturma aşamasında zararı tamamen giderirse, zarar soruşturma aşamasında giderilmiş gibi, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, ayrıca sanığın 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun"un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir.
Somut olayda; soruşturma aşamasında sanığa usulüne uygun bildirimde bulunulmamakla birlikte katılan şirketin cevabi yazısı ve eklerine göre sanığın soruşturma aşamasında şirket zararını ödemesi karşısında, sanık hakkında, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 168/5 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK"nın 168/5 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 09.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.