21. Hukuk Dairesi 2013/3850 E. , 2014/4700 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2009/752-2013/39
Davacı, maluliyet oranının 2/3 olduğunun ve 12/03/2008 tarihinden geçerli olmak üzere maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, maluliyet oranının tespiti ile Kuruma başvuru tarihi olan 12.3.2008 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile müdahil davacıların murisi davacı S.. K.."nun 12.03.2008 tarihi itibariyle maluliyetinin 2/3 olduğunun ve bu tarihten geçerli olmak üzere malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Dr.Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji ve Eğitim Araştırma hastanesinin 7.4.2008 tarihli raporuna göre davacının evre 3 mide kanseri nedeniyle çalışma gücünün 2/3 sini kaybettiği, Sıhhıye Sosyal Güvenlik Merkezinin 12.5.2009 tarihli yazısında davacının 12.3.2008 tarihli dilekçesine istinaden çalışma gücünün 2/3 oranında kaybedilmediği gerekçesi ile malul sayılmadığına karar verildiğinin belirtildiği, Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu"nun 29.7.2011 tarihli raporuna göre 1962 d.lu S.. K.."nun evre 4 metaztatik mide kanseri hastalığı nedeni ile beden çalışma gücünün en az 2/3ünü kaybetmiş durumda olduğuna karar verildiği, davacının sigorta başlangıcının 1.7.1981 olup 31.8.1986 tarihine kadar toplam 1230 gün 506 Sayılı Yasaya tabi sigortalı çalışmasının ve 2 yıl 2 ay isteğe bağlı Bağ-Kur hizmetinin bulunduğu, davacı S.. K.."nun 11/5/2011 tarihinde vefat ettiği ve mirasçıları olan diğer davacıların davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesine göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.”
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda, Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu"nun 29.7.2011 tarihli raporunda maluliyet başlangıç tarihi açıklığa kavuşturulmamıştır.
Yapılacak iş, davacı S.. K.."ya ait tüm tıbbi belgeler gönderilerek raporlar arası mübayeneti giderir maluliyet oranının ve maluliyet başlangıç tarihinin tespit edilmesi için Adli Tıp Genel Kurulu"ndan rapor almak, maluliyetin varlığı halinde maluliyet başlangıç tarihini ve talep tarihini dikkate alarak, maluliyet aylığı koşullarının davacıların murisi S.. K.. için gerçekleşip gerçekleşmediğini tüm unsurlarıyla tartışarak karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 13/3/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.