Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/26618 Esas 2016/5571 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/26618
Karar No: 2016/5571
Karar Tarihi: 22.03.2016

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/26618 Esas 2016/5571 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesinde görülen bir hakaret suçlamasıyla ilgili olarak verilen mahkumiyet kararı temyiz edilmektedir. İddia ve savunma dokunulmazlığı, kişilerin serbestçe haklarını iddia edebilmelerinin önemini vurgulamaktadır. Ancak somut vakıalar temel alınmadan yapılan olumsuz değerlendirmeler hakaret veya iftira suçlarını oluşturabilir. Somut uyuşmazlıkla ilgili olmayan isnatlar iddia ve savunma hakkının koruması altında değildir. Bu bağlamda sanığın iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında sunduğu bir dilekçenin hakaret suçu oluşturmadığına karar verilmiştir. Kanun maddesi olarak TCK'nın 128. maddesi detaylı şekilde açıklanmıştır.
18. Ceza Dairesi         2015/26618 E.  ,  2016/5571 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir;
TCK’nın 128. maddesinde düzenlenen ve Anayasanın 36. maddesiyle de güvence altına alınan iddia ve savunma dokunulmazlığı; şahısların yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde, serbestçe ve hiçbir endişenin etkisi altında kalmaksızın haklarını özgürce iddia edebilmeleri veya kendilerini savunabilmeleri imkanının sağlanmasını ifade eder. Eğer böyle bir hak olmazsa, iddia ve savunma serbestçe yapılamayacak ve söylenmesi gereken, cezai yaptırıma maruz kalma korkusuyla ifade edilemeyeceğinden, yapılan yargılama sonucunda hedeflenen, “gerçeğe ulaşma” ve “adaletin gerçekleşmesi” de söz konusu olamayacaktır.
Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere; iddia ve savunma hakkının kullanılması bağlamında, kişiler açısından somut isnat ifade eder nitelikte maddi vakıaların ortaya konulması ya da kişilerle ilgili olumsuz değerlendirmelerde bulunulması mümkündür. Bu somut isnatlar veya olumsuz değerlendirmeler, iddia ve savunma hakkının kullanılmasıyla ilişkilendirilememesi durumunda, hakaret ve hatta iftira suçu oluşturur.
İddia ve savunma kapsamında, kişilerle ilgili olarak bulunulan somut isnatların gerçek olması ve yapılan olumsuz değerlendirmelerin somut vakıalara dayanması gerekir. Keza, bulunulan somut isnatların veya yapılan olumsuz değerlendirmelerin uyuşmazlıkla ilişkili olması lazımdır ancak, uyuşmazlığın çözümü açısından faydalı olması aranmamalıdır.
Somut uyuşmazlıkla bağlantılı olmayan isnatlar gerçek olsa bile iddia ve savunma dokunulmazlığının varlığından bahsedilemez. Keza, somut vakıalara dayansa dahi uyuşmazlıkla alakası olmayan olumsuz değerlendirmeler açısından iddia ve savunma hakkının kullanılması söz konusu değildir.
Somut olayda; sanığın, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/173 E. sayılı dava dosyasına sunduğu temyiz dilekçesinde yer alan ve görülmekte olan dava ile ilgili olan sözlerinin, TCK"nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.