Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu ..parsel sayılı taşınmazına davalıların haksız olarak müdahalede bulunduklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların müdahalesi sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi "un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 573 ada 1 parselin maliki olduğu komşu 6082 parselin ise kat irtifaklı olarak, H...... İ...... , V.... K.... , H... Z... , A... Z... Adlarına kayıtlı olduğu, davanın 9.3.2007 tarihli dilekçe ile H... Z.... Adlı kişi aleyhine açıldığı, bu kişiye tebligat yapılamadığı; davacının 15.8.2007 tarihli dilekçe ile H... Z.... Ve V.... Z.... Adlı kişileri davaya dahil etme isteğinde bulunduğu, H..... Z..... Vekille temsil edildiği, karar başlığında H.... , H.... Ve V.... Z.... n davalı gösterildiği, asıl davalıya ise karar başlığında yer verilmediği görülmektedir.
Özetlenen taraflarla ilgili işlemlerden davanın yöntemine uygun yöneltildiğini ve taraf teşkilinin sağlandığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Herşeyden önce, dava dilekçesi usulünce davalıya tebliğ edilmemiş, davaya kimin dahil edildiği, kimin duruşmaya katıldığı üzerinde durulmamış, davanın kimlere yöneltilmesi gerektiği değerlendirilmemiştir.
Dava konusu 6082 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın, davacı parseline taşkın olduğu yönündeki iddia nedeniyle dava sonucu verilecek kararın 6082 parselin tüm paydaşlarını ilgilendireceği ve onların hukukunu etkileyeceği tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; davacıya 6082 parselin tüm maliklerini davaya dahil etmesi için önel verilmesi, dava dilekçesinin davalıya ya da ölmüş ise mirasçılarına davaya dahil edilmeleri suretiyle tebliğ edilmesi taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, anılan eksiklikler giderilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Dahili davalılar V.... K.... ve H.....Z......"in temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün belirtilen nedenlerden ötürü, HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.