Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6305
Karar No: 2009/7077

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/6305 Esas 2009/7077 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, miras bırakanlarının muvazaalı bir şekilde mirasçıdan mal kaçırma amacıyla davalıya 1147 parsel sayılı taşınmazı devrettiğini ileri sürerek, pay oranında iptal-tescil, olmazsa tenkis talebinde bulunmuştur. Davalı ise, miras bırakanın davacıya da bazı temlikler yaptığını ve denkleştirme kasdı ile hareket ettiğini savunmuştur. Mahkeme, paylaştırma kasdıyla hareket ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacı tarafın temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay, davacının iddialarının araştırılması gerektiğine karar vermiştir. Kararda, miras bırakanın mal kaçırma amacıyla taşınmazı muvazaalı bir şekilde davalıya devretmesi durumunda, resmi sözleşmenin geçersizliğinin tespit edilerek tapu kaydının iptali istenebileceği belirtilmiştir. Ayrıca, miras bırakanın hak dengesini gözeterek yapacağı bir denkleştirme sonrasında mal kaçırma kastından söz edilemeyeceği vurgulanmıştır. Kararda, Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
1. Hukuk Dairesi         2009/6305 E.  ,  2009/7077 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 27/12/2007
    NUMARASI : 2003/96-2007/719

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, miras bırakanları babası M....F....un adına kayıtlı 1147 parsel sayılı taşınmazını muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amacıyla davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, murisin bakıma ihtiyacının olmadığını, davalının da miras bırakanla ilgilenmeyip, bakmadığını, ayrıca murisin son zamanlardaki hafıza kaybından davalının faydalanmak suretiyle devri yaptırdığını ileri sürerek, pay oranında iptal-tescil, olmazsa tenkis talebinde bulunmuştur.
    Davalı, murise baktığını, ayrıca murisin sağlığında davacıya da taşınmaz verdiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, murisin sağlığında hak dengesini gözeterek paylaştırma kasdıyla hareket ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.    
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacı miras bırakanı M...F....un 1147 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmazını davalı oğluna 15.9.1999 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, üzerinde otel bulunan kayden arsa niteliğindeki çekişmeli taşınmazın aslında bağış olduğu halde ölünceye kadar bakma akdi gösterilmek suretiyle davalıya temlik edildiğini ve mirasçıdan mal kaçırma amacıyla temlikin gerçekleştirildiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
    Davalı ise, miras bırakanın davacıya da bazı temlikler yaptığını ve denkleştirme kasdı ile hareket ettiğini savunmuştur.
    Gerçekten de, miras bırakanın 31.1.1992 tarihinde 30 parselde 3 adet bağımsız bölümü satış suretiyle davacıya devrettiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacı, bu temliklerin gerçek olup, bedelin ödendiğini bildirmişti Bu durum karşısında, tüm delillerin öncelikle akitlerin, gerçek olup-olmadığı yönünden değerlendirilmesi her iki yana yapılan temlikin aslında bedelsiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde denkleştirme savunması üzerinde durulması gerekir. Bilindiği üzere;  uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. 
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.  
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle  zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulanamıyacağıda kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, miras bırakandan tüm mirascılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı,tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve begeler mercilerinden getirtilmeli her bir mirascıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı böylece yukarda değinilen anlamda bir paylaştırma kasdının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. 
    Şu da belirtilmelidir ki;  miras bırakanın hak dengesini gözeten bir denkleştirme yaptığının söylenebilmesi, tüm mirasçılarına ayrı ayrı kazandırdığı mal ve hakların değerleri arasında açık bir fark bulunmamasına, diğer bir deyişle bu mal ve hakkın birbirlerine oranlanması durumunda bu kazandırmaların makul düzeyde birbirlerine yakın değerde olmalarına yani hak dengesinin gözetildiğinin belirlenmesine bağlıdır
     Mahkemece, bu yönde bir araştırma yapılmamış davacıya verilen taşınmazların değerleri üzerinde durulmamıştır.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, sonucuna göre bir karar  verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacının, bu yöne diğenen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden dolayı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   18.6.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi