8. Hukuk Dairesi 2011/4559 E. , 2012/2704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mülkiyetin tespiti ve tescil
..., birleşen dosya davacıları ... ve müşterekleri, müdahil davacı ... ile Hazine ve Sarıgül Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki mülkiyetin tespiti ve tescil davasından kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Pülümür Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.05.2010 gün ve 27/11 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve hudutlarını yazdığı üç parça taşınmazın 40 – 50 seneyi aşkın zamandan beri müvekkili tarafından zilyet edildiğini açıklayarak adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahil davacı ..., davacının tescil talep ettiği yerler üzerinde 7 adet ceviz ağacının bulunduğunu, bu ağaçların kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davanın davacıları ...,...,...,...,...,...,...,... dava dilekçelerinde mevkii ve hudutlarını yazdıkları beş adet taşınmazın adlarına tapuya tescilini istemişlerdir. Karşı davacıların adlarına tescil talep ettikleri taşınmazlar ile davacı ...’ün tescil talep ettiği yerler dava dilekçelerine göre farklı yerlerdir.
Davalı ... temsilcisi ve köy tüzel kişiliği temsilcisi açılan ve birleşen davanın ve müdahil davacının davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı ...’ün tescil talep ettiği köy içi mevkiindeki taşınmaz yönünden davanın kabulüne, diğer taşınmazlarla ilgili dava ile müdahil davacı ...’ın davasının ve dava dosyasıyla birleşen 2005/36 Esas sayılı dava dosyasının davacıları...,...,...,...,....,... ve ...’ın davalarının reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından ... lehine verilen karar bakımından temyiz edilmiştir.
Davacının tescil talep ettiği taşınmaz 49.403,10 m2 yüzölçümündedir. Köyiçi mevkiinde bulunan bu taşınmazın bulunduğu Kocatepe köyünde henüz kadastro çalışmaları yapılmamıştır. Dava konusu tescil talep edilen bu yer tapusuzdur. Taşınmazın kuzey yönünde sırt ve mezarlık, güney ve batı tarafında özel şahıslarla birlikte Zime deresi bulunmaktadır. Dinlenen ziraat mühendisi bilirkişi ..., taşınmazın yer yer %5 ila %40 arasında değişen biçimde eğimli olduğunu, taşınmaz içerisinde 5 ila 80 yaş aralığında değişik cinslerde elma, ceviz, erik, söğüt, kavak, armut ağaçları ile yabani formda meyvelerin bulunduğunu, çayır ve tarla kısımlarının iyi derecede kültür arazisi; bazı kısımlarının ise bataklık ve taşlık olduğunu, ayrıca çalı formu bitkilerle kaplı bulunduğunu açıklamıştır. Ayrıca, davacının tescil talep ettiği 49.403,10 m2"lik yerin 15 dönümlük kısmının tarla ve çayır nitelikli kültür arazisi olduğunu belirtmiştir.
1- Ziraat mühendisi bilirkişinin açıklamalarına göre, taşınmazın 15 dönümlük kısmı tarla ve çayır olarak kullanılmaktadır. Kalan kısmı ise, bataklık, taşlık nitelikli olup, çalı formlu bitkilerle kaplıdır. Ziraat mühendisi bilirkişinin belirlediği bu 15 dönümlük kısım ve taşınmazın kalan bölümleriyle eğimli kısımları ve meyve ağaçlarının bulunduğu yerler fen memuru (kadastro elemanı) bilirkişiler marifetiyle raporlarında ayrı ayrı gösterilmemiştir. Yapılacak iş; ziraat mühendisi bilirkişinin taşınmaz içerisinde belirlediği yerlerin fen elemanı bilirkişiler marifetiyle ayrı ayrı gösterilmesi olmalıdır. Özellikle 15 dönümlük tarla ve çayır nitelikli kültür arazisinin 49.403,10 m2 yüzölçümlü taşınmaz içerisinde nereye tekabül ettiği belirlenerek gösterilmelidir. Ayrıca, topoğrafik bir biçimde taşınmazdaki eğim durumu krokide gösterilmeli, bataklık, taşlık kısımlarda ayrılarak krokide işaretlenmelidir. Bu yapılmadan hazırlanan fen memuru bilirkişilerin raporuna atıf yapılarak taşınmazın tamamı bakımından köyiçi mevkiinde bulunan taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
2- Ayrıca, böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar - ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihinden 20 – 25 yıl öncesine ait (1980 – 1985 yılları arası) ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabileceği bilinmelidir. Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; jeodezi (fotoğrametri) uzmanı harita mühendisi marifetiyle taşınmaza ilişkin olarak dava tarihinden geriye doğru 20 – 25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda incelemesi yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanımına ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Şahit ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde imar - ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilemez.
Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.