Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mali sıkıntıları nedeniyle maliki olduğu 7 parselde bulunan 31 nolu bağımsız bölümü satmaya çalıştığını, durumu bilen davalının 100.000,00 YTL kredi çekmeyi ve karşılığında taşınmazı teminat olarak devredilmesini teklif ettiğini, acil paraya ihtiyaç duyulması nedeniyle davalının teklifini kabul ettiğini, tapunun teminat düşüncesiyle devredilmesine rağmen davalının bankadan kredi çekmediğini ve parayı alamadıklarını, hile ile taşınmazın elinden alındığını ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir
Davalı, davcının iddialarının çelişkili olduğunu, satış bedeli olan 55.000 Euro ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, inançlı işleme dayalı olan davada iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı, maliki olduğu 31 nolu bağımsız bölümü ekonomik sıkıntıları nedeniyle satmak istediğini, davalının bankadan kredi temin edeceğini vaad ederek taşınmazın adına temlikini sağladığını, ancak kredi çekilmediği gibi taşınmazında iade edilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriği itibariyle davacının hile hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.
Bilindiği üzere; hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur.B.K"nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (m... Şamil) o.. ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
Somut olaya gelince; mahkemece, olaya ve iddiaya uygun düşmeyecek şekilde niteleme yapılarak inançlı işleme dayalı açılan davanın kanıtlanamadığı gerekçe gösterilerek reddine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda taraf delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.