Esas No: 2022/4650
Karar No: 2022/5428
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/4650 Esas 2022/5428 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı mirasçıları, dava dışı bir şirketin mahkeme kararına rağmen borcunu ödemediğini ve ticari sicilden terkin edildiğini iddia ederek, şirketin ihyasını talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesi, şirket kaydının usulsüz terkin edildiğine ve ihyasına karar vermiştir. Davalı kurum ise, şirketin terkin edilmesi işlemini yapan Ticaret Sicil Müdürlüğü ile yetkili kişilerin sorumlu olduğunu savunarak karara itiraz etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise, davalı kurumun sorumluluklarını yerine getirmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunu reddetmiştir. Yapılan yargılama sonucunda, TTK'nın geçici 7/2 maddesi gereğince dava dışı şirketin terkin tarihinde kesinleşmemiş bir davası bulunmasına rağmen yapılan istinaf başvurusunun reddedilmesi doğru bulunmuştur. Kararda ise TTK'nın geçici 7 maddesi hakkında detaylı açıklamalara yer verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.10.2021 tarih ve 2021/67 E- 2021/495 K. sayılı kararın davalı ... temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.04.2022 tarih ve 2022/121 E- 2022/735 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı mirasçıları vekili; Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/328 E. - 2015/202 K. sayılı ilamına binaen dava dışı Esin Makina İmalat ve Dış Tic. Ltd. Şti.nin müvekkillerine borcunun bulunduğunu, bu alacağın tahsili için şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, Esin Makina İmalat ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin mahkeme ilamının kesinleşmesi beklenmeksizin davalı Kurum tarafından 20.05.2016 tarihinde Ticaret Sicilinden terkin edildiğini, mağduriyetinin giderilmesi için şirketin ihyasının gerektiğini ileri sürerek, dava dışı şirketin ihya edilerek ticaret sicil kaydına tescilinin yapılmasını talep etmiştir.
Davalı Kurum; dava dışı şirket yetkilisinin 30.06.2015 tarihli dilekçesi ile “şirketin münfesih durumda olduğunu bildiren ihtarın ilan edildiğini, şirketin halen gayri faal olduğunu, şirketin taraf olduğu devam eden bir dava olmadığını” beyan ederek şirket kaydının sicilden silinmesini istediğini, dilekçeye istinaden şirket kaydının TTK. Geçici 7. maddesi kapsamında 20.05.2016 tarihi itibariyle re'sen terkin edildiğini, husumetin terkin işlemini yapan aynı zamanda yasal hasım olan Ticaret Sicili Müdürlüğü ile birlikte kaydı silinen şirketin yetkilisine de yöneltilmesinin gerektiğini, müdürlüklerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yasal hasım olduklarından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirkete veya şirket temsilcilerine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı, bu hale göre şirkete ya da şirket temsilcilerine tebligat yapılmadığı 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinin 4/a bendi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da şirketin yetkisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğu gibi TTK'nun geçici 7/3. maddesi kapsamında davacı ve davalı sıfatı devam eden davaları bulunan şirketlerin hakkında bu maddenin uygulanmayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile dava dışı şirketin 6102 sayılı TTK.'nun Geçici 7/15 maddesi gereğince ihyasına, şirketin ihya işlemlerini yapması için son şirket müdürü ...'in atanmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı Kurum tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... müdürlüğünün terkinden önceki ihtar ve ilan prosedürünü usulü dairesince uygulamadan terkin işlemini gerçekleştirdiğinden kusurlu olduğu, her ne kadar davalı ... Müdürlüğünce davalı şirket yetkilisinin başvurusu üzerine terkin işlemlerine başladığını bildirmiş ise de, davalı şirket yetkilisinin başvurusuna Konya 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/328 esas sayılı dosyasının ilamını eklediğinden ve anılan ilamda davalı şirket aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden sicilden terkin edilen şirket hakkında takip yapılabileceğinin davalı Kurumca gözetilmemesi nedeniyle sorumluluktan kurtulamayacağı gerekçeleri ile davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve özellikle TTK’nın geçici 7/2 maddesi gereğince dava dışı şirketin terkin tarihinde halen kesinleşmemiş bir davası bulunmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Kurumun temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı Kurumdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 05/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.