19. Hukuk Dairesi 2016/17661 E. , 2018/2278 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl-alacak, karşı-manevi tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı-karşı davalı vekili, davalı şirketten 4 adet fatura karşılığı kare çelik malzeme alındığını, 1 adet faturaya konu ürünlerin davalıya iade edildiğini, kalan ürünlerin işlenmesi esnasında ayıplı olduklarının görüldüğünü, buna ilişkin yaptırdıkları tespit neticesinde 43.056,55 TL zararın olduğunun belirlendiğini, ayıplı mallar nedeniyle alıcılara geç mal teslim etmek zorunda kaldıklarını, itibar kaybına uğradıklarını belirterek uğranılan zarara ilişkin 43.056,55 TL, tespit masrafı olarak 540,00 TL, kar kaybına ilişkin olarak 10.000 TL ile ticari itibar kaybı nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davalı şirketin en son 17.09.2012 tarihli ürünleri davacıya teslim ettiğini, davacının 20.11.2012 tarihli ihtarı ile malların ayıplı olduğunu bildirdiğini, muayenenin süresinde yapılmadığını, tespit raporuna itiraz ettiklerini,başka malzemeler üzerinde tespit yaptırıldığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava ile de, davalının ticari itibarının sarsıldığını ileri sürerek, 3 kuruş manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalıdan aldığı hammaddelerin gizli ayıplı olduğu, davacının davalı tarafından satışı yapılan ürünlerdeki ayıbın gizli olması nedeni ile ürünlerin iadesi ve ödediği tutar olan 40.048,00 TL"yi talep edebileceği,davacının üretim maliyeti ve faaliyet karları oranı üzerinden yapılan tespitler ışığında davalıdan 7.705,75 TL kar kaybı alacağının oluştuğu, manevi tazminat şartlarının ise oluşmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise HMK"nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.