8. Hukuk Dairesi 2011/6325 E. , 2012/2693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine, ..., ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne dair Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.04.2006 gün ve 272/135 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde 106 ada 46 sayılı parselin vekil edenine ait olduğunu, bu parselle birlikte kullandığı taşınmazların bir bölümünün davalılar adına kayıtlı 106 ada 38 ve 10 sayılı parseller içerisinde kaldığını, kadastro tespitleri sırasında anılan parsellerle birlikte davalılar adına tespit ve tescil edildiklerini, ayrıca vekil edeni 46 sayılı parselin bitişiğinde bulunan taşınmazın paftasında yol olarak gösterildiğini açıklayarak anılan parseller ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan aynı ada 49 sayılı parselin tapu kayıtlarının vekil edenine ait bölümler bakımından iptaliyle yol olarak bırakılan bölümle birlikte vekil edenine ait 106 ada 46 sayılı parsele eklenmek suretiyle adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili davanın reddine karar verilmesin savunmuştur.
Davalı ... Tüzel Kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Dava konusu 106 ada 38 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki bulunan davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
Hazine adına orman niteliğiyle kayıtlı bulunan 106 ada 49 sayılı parsel için davaya katılan ... davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 106 ada 49 sayılı parsel hakkındaki davanın davacı tarafından geri alınması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 106 ada 10 parsel içerisinde C harfiyle gösterilen 1613.15, aynı bilirkişinin rapor ve krokisinde 38 sayılı parsel içerisinde B hafiyle işaretlenen 1167,62 m2 yüzölçümlü taşınmazlar bakımından anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle davacı ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, 106 ada 46 sayılı parselin bitişiğinde bulunan ve krokide D harfiyle belirlenen 1867,03 m2 yüzölçümlü yerin ise, muris ... adına tapuda kayıtlı bulunan 106 ada 46 sayılı parsele eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, sadece kabulüne karar verilen ve krokide D harfiyle açıklanan bölüm bakımından Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali tescil ile tescil isteğine ilişkindir. Davacı ... vekili dava dilekçesinde vekil edeni adına tapuda kayıtlı bulunan 106 ada 46 sayılı parselin bitişiğinde yer alan ve paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün yol olmadığını, 46 sayılı parselle birlikte kullanılan yer olduğunu belirterek tescil isteğinde bulunmuştur. Yargılama sırasında davacı ... ölmüş olup, mirasçılarının aynı vekile vekalet vermek suretiyle başlangıçta davayı yürüten avukat tarafından davanın sürdürüldüğü belirtilmiştir. Bu bakımdan taraf teşkili konusunda bir eksiklik bulunmamaktadır. Davacı adına tapuda kayıtlı bulunan 106 ada 46 sayılı parsel belgesizden tarla niteliğiyle 21.08.1991 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tarla niteliğiyle Ahmet oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Kadastro tutanağı 28.05.1992 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise 17.11.1999 tarihinde açılmıştır. Kural olarak, kadastro tespitinin yapılmasıyla kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğrar ve kadastronun tespitinden itibaren başlayacak olan zilyetliğe eklenmez. Kadastro tespitinden itibaren davacının taşınmaz üzerinde aralıksız çekişmesiz malik sıfatıyla, 20 yıllık kazanmayı sağlayan zilyetlik süresinin geçmiş olması gerekir. Davacıların murisi adına tapuda kayıtlı bulunan 106 ada 46 sayılı parsel 1991 tarihinde tespit edildiğine göre aynı parselin bitişiğinde bulunan ve krokide kırmızıya taralı D harfiyle gösterilen taşınmazın da aynı tarihte paftasında yol ve boşluk olarak bırakıldığının kabulü gerekir. Belirtilen tarihte davanın açıldığı 17.11.1999 tarihine kadar tespitten sonra başlayan ve kazanmayı sağlayan 20 yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle 20 yıllık kazanma süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle krokide D harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü bakımından davanın kabulüne karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.-