3. Hukuk Dairesi 2016/22177 E. , 2017/10742 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkili ile davalının ... Mahkemesinin 2014/480 Esas - 2014/488 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, boşanma kararıyla birlikte müşterek çocuklar.... ve ..."in velayetlerinin müvekkiline verildiğini ve çocuklar için ayrı ayrı 200 TL olmak üzere toplam 400 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, günün ekonomik koşulları ve müşterek çocukların ihtiyaçlarının artması sonucu nafakanın yetersiz kaldığını, davalının lüks taşınmazlarını kiraya verdiğin, hem yurt dışından hem Türkiye"den emekli maaşı aldığını belirterek iştirak nafakalarının her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 1.000 TL"ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; 2013 yılında sağlık problemleri nedeniyle işten ayrılmak zorunda kaldığını, İsviçre ülkesinde yaşamaktayken, bu ülke tarafından kendisine işsizlik maaşı verildiğini, verilen maaşın 2015 yılı Mayıs ayı itibariyle sona erdiğini, maaşın sona ermesi sonrası Türkiye"ye dönerek, kendisine ait olan evi kiraya verip bu kira geliriyle ve 1447 TL emekli maaşıyla yaşamını sürdürmeye çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının her bir çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 600 TL"ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.
TMK."nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.
./..
-2-
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.
Somut olayda, davacı annenin özel bir firmada asgari ücretle çalıştığı, babasına ait evde babası, annesi ve iki çocuğu ile birlikte kaldığı,2012 model Sedan marka otomobili olduğu; davalı babanın da emekli aylığının olduğu ancak aylığının miktarının bilinmediği, kira gelirinin olduğu, annesiyle geçici kaldığı anlaşılmıştır.
Tarafların gerçekleşen sosyol-ekonomik durumlarına, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaç düzeyine, nafakanın niteliği ile önceki nafaka tarihinden itibaren geçen süreye göre yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarları biraz fazla bulunmuş, bu husus hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu, önceki nafaka tarihinden itibaren geçen süre gözetilerek ve TMK"nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha az miktarda nafakaya hükmetmek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.