8. Hukuk Dairesi 2011/6530 E. , 2012/2686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine, Kavacık Köyü Tüzel Kişiliği ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 22.12.2010 gün ve 195/1293 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, kadastro çalışmaları sırasında vekil edeni adına tespit edilen 162 ada 11 nolu parselin güney batısında yer alan kısmın paftasında yol olarak bırakıldığını açıklayarak bu yerin vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, teknik bilirkişinin 20.8.2000 tarihli raporuna ekli krokide kırmızıya taralı C harfiyle işaretlenen 98,59 m2 yüzölçümlü taşınmaz bakımından davanın kabulüyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusu taşınmaz davacı ... adına tespit edilen 162 ada 11 sayılı parselin tespitinin yapıldığı 14.9.2005 tarihinde paftasında yol olarak bırakıldığının kabulü gerekir. Davacı, 162 ada 11 sayılı parselle birlikte kullandığı taşınmazın bir kısmının ... adına tespit edilen aynı ada 9 sayılı parsel içerisinde kaldığı gerekçesiyle Bucak Kadastro Mahkemesinde dava konusu yolda bırakılan yerle birlikte dava açmış, daha sonra yapılan yargılama sonucu krokide kırmızıya taralı C harfiyle gösterilen yer bakımından Kadastro Mahkemesince verilen 26.9.2008 tarih, 2008/7 Esas, 2008/151 Karar sayılı kararıyla paftasında yol olarak bırakılan yer açısından mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Bucak Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve görevsizlik kararının 18.2.2009 tarihinde kesinleşmesiyle HUMK. nun 193. maddesinde öngörülen 10 günlük hak düşürücü süre içinde dosyanın görevli mahkemeye aktarıldığı belirlenmiştir.
Yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarıyla, dosya içerisinde bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, krokide C harfiyle gösterilen ve kabulüne karar verilen taşınmaz bölümünün dosya arasında bulunan fotoğraflardan da anlaşıldığı üzere yola göre 1,5 metre yükseklikte bulunduğu, aralarında bu oranda kot farkının görüldüğü, yapılan duvar ile yoldan ayrı olarak davacı tarafından kullanıldığı, kazanma koşulları ve süresinin davacı yararına gerçekleştiği dosya kapsamıyla belirlendiğinden Hazine vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; TMK. nun 713/1. maddesi gereğince açılan tescil davalarında aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri kanuni hasım durumunda bulunmaktadırlar. Bu nedenle anılan madde gereğince açılıp yürütülen tescil davalarında kanuni hasım durumunda bulunan Hazine ve kamu tüzel kişileri yargılama giderlerinden sorumlu tutulamazlar. Bu tür davalarda eksik harcın davacıdan alınmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilir. Bu bakımdan harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu husus HUMK. nun 438/7 (HMK. m. 370/2) maddesi uyarınca yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 4 nolu paragrafında yer alan “bakiye 4.95 TL harca, 5 nolu paragrafta davacı yararına taktir edilen 550 TL vekalet ücretine ve 6 nolu paragrafında yazılı bulunan 980,70 TL yargılama giderine ilişkin ibarelerinin hüküm fıkralarından çıkarılmasına, bunun yerine 4,95 TL bakiye harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 980,70 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, hükmün düzeltilmiş bu haliyle HUMK.nun 438/7 maddesi (HMK. m.370/2) gereğince ONANMASINA, 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 10.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.