11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1646 Karar No: 2020/3910 Karar Tarihi: 02.07.2020
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/1646 Esas 2020/3910 Karar Sayılı İlamı
Özet:
08/10/2009 tarihli ve VDENR - 2009 - IX - 243/1-2 sayılı Vergi Raporları ile bu raporlara atıf yapan 20/10/2009 tarihli ve 28538 nolu mütalaa yazısına dayanarak, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davada sanık sahte fatura düzenlemekle suçlanmıştır. Ancak, suç tarihinin belirlenmesindeki yanlışlık nedeniyle mahkeme, suçun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu 765 sayılı TCK’nin ilgili maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmiş olması nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar vermiştir. Mahkeme kararında belirtilen ilgili kanun maddeleri şöyledir: 5237 sayılı TCK’nin 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri, 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddeleri, CMK’nin 223/8. maddesi ve 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/1646 E. , 2020/3910 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Beraat
Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24/06/2010 tarih ve 2010/21056 Esas nolu iddianamesine dayanak olan 08/10/2009 tarih ve VDENR - 2009 - IX - 243/1-2 sayılı Vergi Raporları ile bu raporlara atıf yapan 20/10/2009 tarihli ve 28538 nolu mütalaa yazısının sanığın 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlediğine ilişkin olduğu, iddianame ve gerekçeli kararda ise vergi raporlarının düzenlendiği tarihin suç tarihi olarak belirlendiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK’nin 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmesi nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 02/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.