KANUN YARARINA BOZMA

Nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 143, 35/2, 31/2, 62/1, 151 ve 52/2. maddeleri gereğince 3 ay 18 gün hapis ve 1.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bakırköy 2. Çocuk Mahkemesi"nin 26/11/2013 tarihli ve 2013/135 esas, 2013/837 sayılı kararının itiraz edilmeden 22/01/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 06/09/2016 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, yapılan yargılama sonucunda sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin Bakırköy 2. Çocuk Mahkemesi"nin 25/06/2019 tarihli ve 2019/256 esas, 2019/285 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 21.01.2020 gün ve 94660652-105-34-13461-2019-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 29.01.2020 gün ve 2020/12572 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

MEZKUR İHBARNAMEDE;

Suça sürüklenen çocuğun üzerine yüklenen hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçlarını 09/10/2012 tarihinde işlediği, bu tarih itibariyle 12-15 yaş grubu aralığında bulunduğu, 20/07/2013 tarihinde sorgusu yapılarak zamanaşımı süresinin kesildiği, 4 yıllık olağan zamanaşımı süresinin sorgu tarihi olan 20/07/2013 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığı ve 20/07/2017 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolacağı, hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 22/01/2014 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde 06/09/2016 tarihinde yeniden kasıtlı bir suç işlediği, 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/8-son cümlesi gereğince 22/01/2014 tarihi ile ikinci suçun işlendiği 06/09/2016 tarihleri arasında ki 2 yıl 7 ay 15 gün dava zamanaşımı süresinin duracağı ve ikinci suçun işlendiği 06/09/2016 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, duran 2 yıl 7 ay 15 günlük sureyi 20/07/2017 tarihinin üzerine eklediğimizde olağan dava zamanaşımı süresinin 05/03/2020 tarihinde dolacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 66/2, 66/3 ve 66/1-e maddeleri uyarınca olağan dava zamanaşımı süresinin 4 yıl olduğu dikkate alındığında, suç tarihi olan 09/10/2012 gününden düşme kararının verildiği 25/06/2019 tarihine kadar hakkında dava zamanaşımının henüz dolmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde davanın düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Suç tarihi olan 09/10/2012 tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk ..."ın gece vakti haklarında hırsızlığa teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet kararları Dairemizce onanarak kesinleşen diğer suça sürüklenen çocuklar Serhat Zeyrek ve Sertan
Sevim ile birlikte mağdura ait deponun kapı kilit göbeğini kırmaları şeklinde gerçekleşen hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından eylemine uyan ve TCK"nın 142/1-b, 143/1, 35/2, 31/2, 151/1, 31/2 maddelerinde öngörülen cezaların üst sınırlarına göre, TCK"nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerine göre hesaplanan hırsızlık suçu yönünden 7 yıl 6 ay ve 11 yıl 3 aylık, mala zarar verme suçu yönünden ise 4 yıl ve 6 yıllık zamanaşımı sürelerinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 22/01/2014 tarihi itibariyle durduğu ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmiş olması karşısında, denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 06/09/2016 günü yeniden işlemeye başladığı da nazara alınarak dolmadığı halde, zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasının yazılı şekilde düşürülmesine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile Bakırköy 2. Çocuk Mahkemesi"nin 25/06/2019 tarihli ve 2019/256 esas, 2019/285 karar sayılı kararının belirtilen nedenle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.