Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4905
Karar No: 2009/6732
Karar Tarihi: 11.6.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4905 Esas 2009/6732 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, bir miras davası ile ilgili olarak verilmiştir. Davacılar, miras bırakanın mal kaçırma amacıyla davalıya hibe ettiği bir taşınmazın saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ve miras payları oranında adlarına tesciline veya tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkeme, dava konusu taşınmazın rücu şartıyla davalıya temlik edilmiş olması nedeniyle tenkise tabi tutulması gerektiğine hükmetmiştir. Ancak tarafların temyiz itirazları üzerine Yargıtay, mahkemenin yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı sonucuna vardığı için kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: Miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmalarının saklı payları zedelemesi durumunda tenkis davası açılabilir (Medeni Kanunun 561-569. maddeleri). Saklı payların tespiti, terekenin aktif ve pasif kalemlerinin belirlenmesi ile mümkündür. Tenkis oranı, tasarrufun türüne ve saklı payları zedelemek için kastın varlığına göre belirlenir. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat edilmelid
1. Hukuk Dairesi         2009/4905 E.  ,  2009/6732 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ISPARTA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 02/12/2008
    NUMARASI : 2004/15-2008/266

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar,miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 616 ada 300 parsel sayılı  taşınmazı davalıya rücu şartıyla hibe ettiğini,saklı payının ihlal edildiğini ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline,olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı,dava konusu taşınmazın ortak kazanç ile edinildiğinden murisin isteği ile kendisine devredildiğini,iddiaların doğru olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece,çekişme konusu taşınmazın davalıya rücu şartıyla temlik edilmiş olup kasta bakılmaksızın tenkise tabi tasarruflardan bulunduğu gerekçesiyle davanın tenkis isteği yönünden kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacılar ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi   raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.   
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın tenkis isteği yönünden kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu 300 parsel sayılı taşınmazı 13.06.1994 tarihli akitle kendisinden evvel ölümü halinde yine mülküne rücu etmek kayıt ve şartıyla davalı eşine hibe suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Mahkekemece anılan temliki işlemde 01.04.1974 tarih, 1/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinin reddi doğrudur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Tarafların öteki temyiz itirazlarına gelince; somut olayda, mahkemece, tenkis isteği yönünden yapılan araştırma ve uygulamanın yeterli olduğu söylenemez.                                                                 
     Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul;miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile  kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür.Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. (MK.565) Miras bırakanın Medeni Kanunun 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belilenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zeleleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1,2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir.
               Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse  bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. 
              Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz. O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür"atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak NAKTİN ödetilmesine karar verilmelidir.
                     Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olgular dikkate alınarak araştırma ve inceleme yapılması, miras bırakanın ölüm tarihindeki tüm malvarlığının terekesinin saptanması taşınmazların tercih hakkının kullanıldığı tarihteki değerlerinin belirlenmesi ile uzman bilirkişiden davacının saklı payının ihlal edilip edilmediği yönünde bilirkişi raporu alınması ile sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     
     

     

     

     


     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi