Esas No: 2022/5108
Karar No: 2022/5436
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5108 Esas 2022/5436 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada, Tunç İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin tasfiye işleminden sonra açılan rücu davası nedeniyle Bakırköy 2. İş Mahkemesi'nin 2017/367 Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere yeniden ihyası talep edilmiştir. İlk derece mahkemesi, davalı şirketten doğan bir alacağın terkinden sonra açılan dava ile tahsili istendiğini ve davacının ihya davası açmakta hukuki menfaati olduğu gerekçesi ile davanın kabul edilmesine karar vermiştir. Davalı şirketin temyiz başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi davalı şirketin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Karara karşı yapılan temyiz başvurusu da reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/b-1 maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 372. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.10.2021 tarih ve 2021/21 E. - 2021/740 K. sayılı kararın tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.06.2022 tarih ve 2022/67 E. - 2022/717 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi tasfiye memuru vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili Kurum sigortalılarından ...'un geçirdiği iş kazası sonunda maluliyeti nedeniyle Bakırköy 2. İş Mahkemesi'nin 2017/367 Esas sayılı dosyası ile rücuen alacak davası açıldığını, dava dışı ... İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin sicilden terkin edilmesi nedeniyle taraf teşkili sağlanamadığından mahkemece şirketin ihyası için yetki ve süre verildiğini ileri sürerek, Tas. Hal. ... İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sicil kaydının ihyası ile tüzel kişilik kazandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili; müvekkilince tasfiye tarihinde yürürlükte olan yasal düzenlemeler çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye memurunun eksik işlemlerinin müvekkilince tespit edilemeyeceğini, tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının tasfiye memurun sorumluluğunu gerektirdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tasfiye ve terkinden önce doğan bir alacağın, terkinden sonra açılan dava ile davalı şirketten tahsili istendiği, davacının ihya davası açmakta hukuki menfaati olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile Tas. Hal. ... İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sicil kaydının Bakırköy 2. İş Mahkemesi'nin 2017/367 Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere yeniden ihyasına, tasfiye memuru olarak ...'in atanmasına karar vermiştir.
Karara karşı, davalı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tasfiyenin tamamlanarak şirketin terkin edildiği tarihte rücu davasının henüz açılmadığı, davacı tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine açıldığı anlaşılan iş davasının derdest olduğu, derdest olan bu davada taraf teşkilinin sağlanarak yargılama yapılmasının sağlanması bakımından, tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunduğu, tasfiye işlemleri tamamlanıp ticaret sicilinde ilan edildiği tarihte, tazminat davasına konu iş kazası bulunduğundan bu durumu bilebilecek durumda olan tasfiye memurunun tasfiyeyi kapatması ve HMK'nın 326. maddesi dikkate alındığında yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerektiği gerekçesi ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, tasfiye memurunun temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı tasfiye memurundan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 05/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.