MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.06.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve taşınmazın yayla olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davacı Hazinenin davasından kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına dair verilen 15.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, çekişmeli taşınmazın evveliyatının yayla olduğu, zilyetlikle kazanılmasının söz konusu edilemeyeceği iddiasıyla tapu iptali ve özel siciline işlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak davacı Hazinenin davasından kanun gereği vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen kararının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Dairemizin bozma kararında; dava konusu 163 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında Mehmet Baki adına kayıtlı olup dava bu kişi aleyhine açıldığı ancak, taşınmazın maliki olduğunu iddia eden ... vekilinin hükmü temyiz ettiği çekişme konusu taşınmazın tapulama tutanağının malik sütununda da ... isminin yazılı olduğu belirtilerek, taşınmazdaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için davacıya süre verilmesi ve malik belirlendikten sonra, olayda 5685 sayılı Kanun ile değişiklik yapılan 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin birinci ve ikinci fıkra hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı inceleme ve araştırma konusu yapılarak yaylak olduğunun belirlenmesi halinde diğer koşullar gerçekleşmişse yasa uyarınca Hazine adına tescil edilmesi gereken taşınmaza davalının emlak ve rayiç bedeli toplamının yarısı depo ettirilerek Hazinenin bu bedel karşılığı davadan kanun gereği vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Ancak, mahkemece Dairemizin bozma kararında açıkça ifade edildiği halde davacı vekiline tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için süre verilmemiş, bu yönde herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan duruşma tutanağında tapu maliki..i"nin davalı ... olduğunun anlaşıldığı belirtilerek bu kişi hakkında hüküm kurulduğu görülmüştür.
Dava konusu 163 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki malik ismi düzeltilmeden davanın esası hakkında mevcut haliyle infazı mümkün olmayacak şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı .. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.