Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2644
Karar No: 2018/7348
Karar Tarihi: 13.04.2018

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/2644 Esas 2018/7348 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/2644 E.  ,  2018/7348 K.

    "İçtihat Metni"



    Kayıp şahıs olayı hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/09/2017 tarihli ve 2017/42209 soruşturma, 2017/22271 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın kabulü ile söz konusu kararın kaldırılmasına dair Kayseri 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/4849 değişik iş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 28/02/2018 gün ve 94660652-105-38-12285-2017-KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/03/2018 gün ve 2018/19860 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, müşteki ... tarafından eşi ..."in eve gelmediğini, tüm aramalarına rağmen bulunamadığını belirterek bulunması amacıyla Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğüne başvurduğu, yapılan tahkikat sonrası evrakın Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, anılan Başsavcılık tarafından da suç yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, söz konusu bu karara karşı ... tarafından eşi şüpheli ..."in kendisine yönelik hakaret, tehdit, şantaj ve konut dokunulazlığını ihlâl etme suçlarını işlediği iddiasıyla itiraz edilmesi üzerine merci Kayseri 1. Sulh Ceza Hâkimliğince kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de; anılan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı içeren dosyanın ..."in kaybolması olayıyla alakalı olduğu, ..."in itiraz dilekçesinde belirttiği eşi ..."in hakaret, tehdit, şantaj ve konut dokunulazlığını ihlâl etme suçlarını işlediğine yönelik hususların ayrı bir soruşturma konusu olması gerektiği gözetilmeden itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Kayıp şahıs olayı hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/09/2017 tarihli ve 2017/42209 soruşturma, 2017/22271 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın kabulü ile söz konusu kararın kaldırılmasına dair Kayseri 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/4849 değişik iş sayılı kararının, müşteki ... tarafından eşi ..."in eve gelmediğini, tüm aramalarına rağmen bulunamadığını belirterek bulunması amacıyla Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğüne başvurduğu, yapılan tahkikat sonrası evrakın Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, anılan Başsavcılık tarafından da suç yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, söz konusu bu karara karşı ... tarafından eşi şüpheli ..."in kendisine yönelik hakaret, tehdit, şantaj
    ve konut dokunulazlığını ihlâl etme suçlarını işlediği iddiasıyla itiraz edilmesi üzerine merci Kayseri 1. Sulh Ceza Hâkimliğince kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de; anılan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı içeren dosyanın ..."in kaybolması olayıyla alakalı olduğu, ..."in itiraz dilekçesinde belirttiği eşi ..."in hakaret, tehdit, şantaj ve konut dokunulazlığını ihlâl etme suçlarını işlediğine yönelik hususların ayrı bir soruşturma konusu olması gerektiği gözetilmeden itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/09/2017 tarihli ve 2017/42209 soruşturma, 2017/22271 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın kabulü ile söz konusu kararın kaldırılmasına dair Kayseri 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/4849 değişik iş sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III-Hukuksal Değerlendirme:
    Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. "2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
    CMK"nın 173. maddesi "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
    (2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
    (3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
    (5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu Madde hükmü uygulanmaz.
    (6) (Değişik fıkra: 2/1/2017 - 680 S.K.H.K./11. md) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır." biçimindedir.
    Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet Savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
    Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
    CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
    İncelenen dosyada;
    Şikayetçi ..."in 19/09/2017 tarihinde kolluğa müracaat ederek eşi ..."in kaybolduğunu ve eşine ulaşamadığını beyan ettiği, kolluk tarafından tutulan 19/09/2017 tarihli bulunan şahıs bilgi alma tutanağında mağdur ..."in kendi rızasıyla evinden ayrıldığını, kimsenin kendisini kaçırmadığını, zorla alıkoymadığını beyan ettiğinin belirtildiği, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/42209 soruşturma sayılı dosyası üzerinden "...gerçekleşen olayda herhangi bir suç ya da suç unsurunun bulunmadığı, temyiz kudretine haiz yetişkin bir birey olan mağdurun, şahsa sıkı sıkıya bağlı olan özgürlük hakkı üzerinde tasarruf yetkisinin bulunduğu ve olayda mağdurun evden tamamen kendi rızasıyla ayrılması nedeniyle kusur izafe edilebilecek herhangi bir şahsın da olmadığı tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla; müştekinin müracaatı ile ilgili olarak suç yokluğu nedeniyle..." biçimindeki gerekçeyle 26/09/2017 tarihli ve 2017/22271 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği, bu karara yönelik olarak mağdur ... tarafından 17/10/2017 havale tarihli dilekçeyle ...isimli kişinin kendisini sürekli arayarak dışarı çıkmasını istediğini, tehdit ettiğini, kapısını zorladığını, şantajlarda bulunduğunu, evden intihar amaçlı ayrıldığını, kendisini tehdit eden şantajda
    bulunan, konut dokunulmazlığını ihlal eden, kasten yaralayan, hakaret eden ve hürriyetinden alıkoyanın ...olduğunu belirterek itiraz edildiği, Kayseri 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/4849 değişik iş sayılı kararıyla ve "...Her ne kadar Müşteki ..."nin şikayeti hakkında, mağdurun olay hakkında beyanı alınmaksızın, bilgi alma tutanağı kapsamında suç yokluğu gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, mağdurun 17/10/2017 tarihli itiraz dilekçesinde, şüpheli ...hakkında çeşitli suç iddialarında bulunduğu görülmekle, öncelikle mağdurun ifadesinin alınıp, ifade içeriği doğrultusunda soruşturmanın yürütülerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla..." şeklindeki gerekçeyle itirazı kabulüne ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/42209 soruşturma sayılı dosyası üzerinden, şikayetçi ..."in kolluğa müracaat ederek eşi olan ..."in evini terk etmesi nedeniyle tahkikat yapıldığı, şikayetçi ... tarafından kaybolduğu iddia edilen ..."in kolluk tarafından bulunduğu, 19/09/2017 tarihli bulunan şahıs bilgi alma tutanağında mağdur ..."in kendi rızasıyla evinden ayrıldığını, kimsenin kendisini kaçırmadığını, zorla alıkoymadığını beyan ettiğinin belirtildiği, soruşturma dosyası içerisinde başka bir kişiye suç isnadında bulunulduğuna dair bilgi ya da belgeye rastlanılmadığı, soruşturma evresi sonucunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/09/2017 tarihli ve 2017/42209 soruşturma, 2017/22271 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda olay adının kayıp şahıs gösterildiği, soruşturmanın ..."in evini terk etmesi olayıyla ilgili olduğu, şikayetçi, ..."in itiraz dilekçesinde belirttiği ...isimli kişinin kendisine yönelik işlediğini iddia ettiği hakaret, tehdit, şantaj, konut dokunulmazlığının ihlâli, kasten yaralama, hürriyetten yoksun kılma suçlarının ayrı bir soruşturmaya konusu edilmesinin gerektiği anlaşıldığından, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/09/2017 tarihli ve 2017/42209 soruşturma, 2017/22271 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın reddi yerine kabulüne dair Kayseri 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/4849 değişik iş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Kayseri 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/4849 değişik iş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 13/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi