Hırsızlık - işyeri güvenliğini ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/2649 Esas 2015/2611 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2649
Karar No: 2015/2611
Karar Tarihi: 21.05.2015

Hırsızlık - işyeri güvenliğini ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/2649 Esas 2015/2611 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, suça sürüklenen çocuğun hırsızlık ve işyeri güvenliğini ihlal suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak TCK'nın 145. maddesi uyarınca malın değerinin az olmasının cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olduğu, değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçilmesi kararı verilecekse suçun işleniş şekli ve özelliklerinin de dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca suça sürüklenen çocuğun daha önce verilen hükmün açıklanması geri bırakılması kararının kaldırılması durumunda, önceki hükmün aynen açıklanması gerektiği ve cezanın kısmen infazı, ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesinin ancak yükümlülüklerini yerine getiremeyen sanıklar yönünden mümkün olduğu açıklanmıştır. Kararda TCK'nın 61/1, 145 ve 5237 sayılı kanunun 3. maddesi hükümlerine de atıfta bulunulmuştur.
17. Ceza Dairesi         2015/2649 E.  ,  2015/2611 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, işyeri güvenliğini ihlal
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
    TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hakim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
    Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
    TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hakime takdir hakkı tanınmış olup, hakim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; müştekiye ait 4,5 TL değerinde takı ve anahtarlığı çalan suça sürüklenen çocuk hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Suça sürüklenen çocuk hakkında denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle, daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak hükmün açıklanması durumunda, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca önceki hükmün aynen açıklanmasının gerektiği, aynı fıkranın ikinci cümlesi uyarınca cezanın kısmen infazı, ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vermenin ancak yükümlülüklerini yerine getiremeyen sanıklar yönünden mümkün bulunduğu, açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılmamasının gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.