Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve Mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 53/6. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geri alınmasının mahkemenin takdirinde olması, takdirin bu yönde kullanıldığı kabul edildiğinden tebliğnamedeki bu hususa ilişen bozma düşüncesi ile olay tarihinde sanığın idaresindeki araçla gündüz vakti meskun mahal sınırları içerisindeki köprü altından çıkarken yolun solundan girip karşıya geçmekte olan yayayı görüp fren tedbirine başvurmasına rağmen 12 metre sonra yayaya çarpıp, onu 11 metre taşıyıp 3,5 metre ileriye fırlatıp ölümüne neden olduğu, olayda sanığın hızını meskun mahal şartlarına uydurmadığı ve bu nedenle kusurlu olduğuna ilişkin kaza tespit tutanağının hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki, bozma düşüncelerine iştirak olunmamıştır,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura, beraati gerektiğine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine, mahalli Cumhuriyet savcısının ertelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Taksirli suçlarda uygulama imkanı bulunmayan TCK"nın 53/1. maddesi uyarınca sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmolunması,
3-5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemesi için öngörülen koşulların, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlarla birlikte, denetime olanak verecek şekilde, somut gerekçeler gösterilmek suretiyle değerlendirildikten sonra, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği, adli sicil kaydında silinme koşulları gerçekleşen mahkumiyeti dışında mahkumiyet hükmü ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz davranışları bulunmayan ve ölenin mirasçılarının şikayetçi olmadıkları sanık hakkında CMK"nın 231/6. maddesindeki ölçütler irdelenip gerekçelendirilmeden ve bir daha suç işlemekten çekinmeyeceği nedeniyle CMK"nın 231. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi ve diğer kişiselleştirme kurumları olan TCK"nın 50 ve 51. maddelerinin ise hiç tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.