Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19048
Karar No: 2016/1094
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19048 Esas 2016/1094 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/19048 E.  ,  2016/1094 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Şirketi vekili ve davacılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların sürücüsü, trafik sigortası ve işleteni olduğu aracın ... sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu yaşanan kazada destekler .... ve ... vefat ettiğini kazanın davalının kusurundan kaynaklandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL manevi tazminat ile 10.000,00 TL maddi tazminatın poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişt iken ıslah dilekçesi ile taleplerini arttırmışlardır.
    Davalılar ve vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; -Davalı ... yönünden davanın husumetten reddine davacılar ..., ... ve ..."in maddi tazminat isteklerinin esastan reddine, davacılar ..., ... ve ..."ın maddi tazminat isteklerinin ıslah edilmiş şekilde kabulü ile davacı ... için 120.707,88 TL, davacı ... için 29.824,66 TL, davacı ... için 38.323,49 TL tazminatın davalılar ... ve ...nden müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı ... için hükmedilen maddi tazminata davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden, davalı ... yönünden 1.666 TL kısmı için kaza tarihi olan 11.11.2011 tarihinden, 110.707,88 TL kısmı için dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacılar ... ve ... için hükmedilen maddi tazminata davalı ... şirketi yönünden 3.333,32 TL kısmı için dava tarihinden, 64.814,83 TL kısmı için hüküm tarihinden, davalı ... yönünden 3.333,32 TL kısmı için kaza tarihi olan 11.11.2011 tarihinden, 64.814,83 TL kısmı için hüküm tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinedavacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın manevi tazminat isteklerinin kısmen kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı belirlenen 2.000"er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11.11.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalı .... vekili ve davacı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- 10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğünün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir.
    Tefhim edilen hüküm başka gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
    Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK.’nun 381.-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 294 - 297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK m. 297/II); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Eldeki davada, ... hakkında iki kez hüküm kurulması infazda tereddüte yol açacağından hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Kabule göre de; dava dilekçesinde sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olarak yalnızca maddi tazminat talebinde bulunulduğu ve mahkemece de davalı ... şirketi açısından maddi tazminat ile ilgili karar verildiği halde davacı taraf lehine manevi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücretinde davalı ... şirketinin de müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması isabetli bulunmamıştır.
    4-Yine kabule göre; BK"nun 45/2 maddesi gereği, Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda hükmedilmesi gereken maddi tazminat, davacıların daha önce aldıkları ancak murisin ölümü sonucu artık alamayacakları destek miktarıdır. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icab eder.Mahkemece müteveffanın ölmeden önce aldığı net gelir tespit edilmemiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffanın ilgili kurumdan ölmeden önceki aldığı son maaş sorulmamış olduğu belirtilmekle 2011 öğretmen maaş durum tablosu dikkate alınarak resen asgari ücretin 2,47 katından hesaplama yapılması isabetli bulunmamıştır.
    5-Yine kabule göre de, davacı tarafın dava açarken fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu gözetildiğinde ıslah olunan miktara da dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 3, 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin, 5 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Şirketi ile davacılar ... ve ..."e geri verilmesine 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi