Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5445
Karar No: 2009/6625

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/5445 Esas 2009/6625 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, maliki olduğu taşınmazların bir kısmına davalıların haksız müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istedi. Davalılar ise taşınmazı dedeleri gibi kullandıklarını ve sınırlarda bir değişiklik olmadığını iddia ederek davanın reddini savundu. Mahkeme, davalıların taşınmazlara haksız müdahale ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdi. Ancak, kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki oluştu ve tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim yapılamadı. Bu durum, yargılamanın aleniyeti ve Anayasanın 141. maddesi ile HUMK'nun 376, 388 ve 389. maddelerine aykırıdır. Bu nedenle, hüküm 428. maddesi gereğince bozuldu ve peşin harç geri verildi. Detaylı kanun maddeleri: HUMK'nun 376. maddesi yargılama usulüne ilişkin, 388. maddesi son sözlerin dinlenip kararın tam olarak yazılması ve 389. maddesi kararın tefhim şekline ilişkindir.
1. Hukuk Dairesi         2009/5445 E.  ,  2009/6625 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 31/07/2008
    NUMARASI : 2007/177-2008/132

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 2116, 2117, 2118 ve 2231 parsel sayılı taşınmazların yaklaşık 700 m2 lik bölümüne davalıların haksız olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.  
    Davalılar, murislerinden kaldığı haliyle taşınmazı kullandıklarını, sınırlarda bir değişiklik olmadığını, tecavüzün kadastro çalışmasında sınır kaymasından kaynaklandığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalıların haksız olarak davacıya ait taşınmazlara müdahale ettikleri, uzun yıllardır davalıların kullanımına davacının karşı gelmediği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi  ’.raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.  
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
     Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mahkemece yapılan yargılama sonunda, kısa kararda ecrimisil isteminin reddine karar verilmiş, gerekçeli kararda ise ecrimisil yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olup, kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar oluşturulmuştur.
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi  asıldır.  Ne varki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.           
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. 
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın  temyiz  edene geri verilmesine, 10.6.2009  tarihinde oybirliğiyle  karar verildi.

     

     

     

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi