17. Hukuk Dairesi 2015/11175 E. , 2016/1082 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının sebebiyet verdiği kazada, müvekkiline ait aracın hasarlandığını, ayrıca ilaç mümessili görevi için ikame araç kiralandığını, davalının asli kusurlu olduğunu belirterek 13.924,92 TL hasar, 1.200 TL araç kiralama ücreti ve 278,90 TL tespit masrafı toplamı 15.403,82 TL"nın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusuru, tazminat miktarını kabul etmediğini, davacı tarafın olayda kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 12.231,19 TL tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nın 266.maddesi gereğince "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine veya kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz."
Somut olayda, davacı vekili, davalı tarafın olayda asli ve tam kusurlu olduğuna ve faturalara dayanarak 13.924,92 TL hasar bedeli ile 1.200 TL araç kiralama ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Dosyada mevcut bilirkişi raporlarında, kazada davalının %20, davacı tarafın %80 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş; tazminat hususunda alınan uzman bilirkişi raporunda; 12.314,83 TL hasar bedeli, 15 günlük tamir süresince zorunlu giderler indirildikten sonra, günlük 50 Tl"sından 750 TL ikame araç kiralama zararı olduğu, davalı tarafın kusur oranına isabet eden tazminatın 10.451,86 TL olacağı tespit edilmiştir. Davacı vekili bir kısım parça bedelleri ile faturaların tazminat hesabında değerlendirilmediği yönünde itirazda bulunmuştur. Gerçekten faturalarda yer alan bir kısım parçalar bilirkişi raporunda gözetilmemiş ve bunun gerekçesi de açıklanmamıştır. Mahkemece, faturalarla zararın sabit olduğu ve bunların aracın tamiri için zorunlu olduğu gerekçesiyle 13.924,92 TL hasar bedeli ve KDV dahil 1.363,95 TL araç kiralama bedeli toplanıp, bunun %80 kusur oranına isabet eden 12.231,09 TL tazminat yönünden dava kabul edilmiştir.
Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Kaza sonucu davacı aracında hangi hasarların oluştuğu ve aracın tamiri için hangi parçaların kullanılmasının zorunlu olduğu hususunun tespiti, hakimlik mesleğinin gerektirdği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konulardan değildir. Yine aracın hasarının ne kadar sürede tamir edileceği, bu süre içinde ikame araç kiralama bedelinin (yakıt v.s gibi zorunlu giderlerin mahsubundan sonra) tespitinin de konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekir. Bilirkişi raporunun eksik, yetersiz bulunması halinde bu konularda ek rapor alınması ya da bir başka uzman bilirkişiden rapor alınması gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece, önceki tazminat raporunu düzenleyen bilirkişiden davacı aracında kaza sonucu oluşan hasar bedeli ve araç kiralama bedeli konusunda tüm dosya kapsamı birlikte gözetilerek, davacı vekili ile davalı vekilinin itirazlarının da değerlendirildiği, raporda eksik bırakılan hususların da gözönünde bulundurulduğu, gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli bir ek rapor ya da yine hasar konusunda uzman bir başka bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan aynı hususlarda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de; davacı vekili 1.200 TL araç kiralama bedeli talep ettiği halde, mahkemece HMK"nın 26 maddesi hükmü hilafına, talep aşılarak 1.363,95 TL araç kiralama bedelinin hükme asas alınması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.