Esas No: 2021/1612
Karar No: 2022/5463
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1612 Esas 2022/5463 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, \"KP Kuklaplus\" markasının \"... KEBAP\" markası ile benzerliği nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi, davacıların gerçek hak sahipliği iddialarını ispatlayamadığı ve davalı markasının kötüniyetli tescil edildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. İstinaf mahkemesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Kararın temyizi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi, yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesi'nin kararının isabetli olduğuna karar vererek istinaf başvurusunu reddetmiştir. Hukuk kuralları gözetildiğinde onama kararı uygun bulunmuştur. Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/3 ve 6/6 maddeleri uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17.12.2018 tarih ve 2017/128 E- 2018/474 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.11.2020 tarih ve 2019/480 E- 2020/990 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, "... KEBAP" markasını ihdas edenin ve markanın ilk kullanıcısının ...olduğunu, ilk kez 1959 yılında kullanıldığını, 1968 yılında ticaret siciline ve ilgili odaya tescil ettirildiğini, işletmenin 1975-1981 yılları arasında ...ile oğlu Mehmet Poyraz tarafından çalıştırıldığını, 1981 yılında işletmenin ...a devredildiğini ve 1981 yılından 2013 yılına kadar Mehmet Poyraz tarafından işletildiğini, ...ın "... KEBAP" ibareli 1996/5244 ve 2000/24393 sayılı markaları adına tescil ettirdiğini, daha sonra bu markaları dava dışı CSD şirketine devrettiğini, bu şirket tarafından da markaların yine dava dışı ... Restorant AŞ'ye devrolunduğunu, .... Sok. No:.... ..../Ankara adresindeki işletmenin ise 2013 yılında müvekkillerine devredildiğini, müvekkillerinin işletmeyi "... KEBAP" tanıtım işareti ile faaliyette tuttuklarını, ilgili odaya ve vergi dairesine kaydını yaptırdıklarını, halen de fiilen kesintisiz olarak kullandıklarını, işaret üzerinde önceye dayalı gerçek hak sahipliklerinin olduğunu, dava konusu “KP Kuklaplus” markasının "... KEBAP" markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, müvekkillerinin "... KEBAP" markasını, ilk ihdas tarihinden bu yana kullanmaları bir yana ticaret unvanlarının tescil tarihinin 01/01/2013 olduğunu, davaya konu "KP Kuklaplus" markasını gören tüketicilerin aklına "... KEBAP" markasının geleceğini, ortalama tüketicilerin bu markaları karıştıracağını, markaların seri markalar olarak algılanacağını, "... KEBAP" markasının tanınmış marka olduğunu, bu durum karşısında markanın tanınmışlığından haksız istifade edileceğini, itiraza konu markanın aynı zamanda müvekkiline ait ticaret unvanına tecavüz ettiğini, bu sebeple de markanın tescil edilmemesi gerektiğini, ortada kötüniyetli marka başvurusu bulunduğunu, zira başvuru yapan firmanın yetkilisi olan Kerim Çoşkun’un müvekkilinin eski et tedarikçisi olduğunu, Kerim Çoşkun isimli şahsın ... AŞ’nin kayıt dışı ortağı bulunduğunu, 2016/80916 sayılı "KC KUKLAKEBAP" ibareli marka için de başvuruda bulunduğunu, "..." ibareli birden çok başvuruda bulunulmasının kötüniyeti gösterdiğini, eylemlerin aynı zamanda Türk Ticaret Kanunu uyarınca haksız rekabet de teşkil ettiğini ileri sürerek, 2016/80925 sayılı "KP KUKLAPLUS" ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 96/005244 ve 2000/24393 sayılı "... KEBAP" ibareli markaların dava dışı ... Restaurant İşletmeleri Tur. San. ve Tic. A.Ş. adına tescilli olmakla birlikte benimsenen bilirkişi raporunda da ifade edildiği gibi "... Kebap" markasının İsmail ...ve Mehmet Poyraz tarafından birlikte ihdas ve istimal edilerek piyasada maruf hale getirildiği, bu markaların 18/04/2013 tarihinde ... Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne, bu şirket tarafından da 23/10/2015 tarihinde ... ...AŞ’ye devredildiği, ...ın bu markaların dışında Cebeci'deki restoranı da davacılara bıraktığı ve davacıların restoranı 01.01.2013 tarihinde kendi adlarına tescil ettirdikleri, sonuç olarak davacıların, "... kebap" markası ile ilgili olarak gerçek hak sahipliğinin kendilerinde olduğuna dair iddialarını ispatlayamadıkları, ayrıca davalı markasının kötüniyetli tescil edildiğinin de kanıtlanamadığı, davacıların "... KEBAP" ismini 2013 yılından beri tescilsiz işletme adı ve ticaret unvanı olarak kullandıkları, davacı tarafça sunulan belgelerden "... KEBAP" ibaresinin fatura, reklam, tabela, kartvizit, ıslak mendil vb. kullanımlarının bu madde kapsamında markasal/ticaret sırasında kullanım olarak değerlendirilebileceği, davacı kullanımlarının NİCE sınıflandırmasının 43/1. maddesinde düzenlenen “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri" kapsamında olması, davaya konu marka başvurusunun da hem doğrudan 43/1. sınıfı içermesi, hem de 29. sınıftaki bu hizmetler doğrudan bağlantılı gıda emtiasına ilişkin olması karşısında bu emtia ve hizmet bakımından aynı/ilgili olması şartının da gerçekleştiği, davacıların "... KEBAP" kullanımlarının 6769 sayılı SMK’nın 6/3 ve 6/6 maddeleri kapsamında değerlendirilebileceği, davacı açısından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 6/3 ,6/6 maddesindeki önceye dayalı kullanım hakkı ispat olunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2016/80925 sayılı markanın 29. sınıftaki malların tamamı ile 43. sınıftaki "yiyecek ve içecek sağlanması" hizmetleri yönünden kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 05/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.