8. Hukuk Dairesi 2012/1477 E. , 2012/2639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi
... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 06.12.2011 gün ve 1342/1688 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.04.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ... bizzat ve vekili Avukat ..., karşı taraftan davalı ... vekili Avukat Rabia Balkanlı geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda mahkemece davacının davasının kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; HUMK.nun 388/2.fıkrası (HMK.nun 297/2.m.) hükmüne göre; “…Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Mahkemece kısa kararda; “Sair hususlar kesinleşmiş olmakla davacı alacağı olan toplam 78.002 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıdan alınarak, davalıya verilmesine” şeklinde karar verilirken, gerekçeli kararda "Sair talepler yönünden hüküm kesinleşmiş olmakla davacı değer artış payı alacağı olan 19.807 TL kesinleşmiş olduğundan 09.11.2010 tarihinden katılma alacağı olan 58.195 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte toplam 78.002,00 TL"nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine” denilmiştir. Görüleceği üzere; kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmaktadır. Gerekçeli kararın yazılması bakımından kısa karar esas olup, gerekçeli kararın kısa karara göre yazılması zorunludur.
Anayasanın 141. maddesinin koymuş olduğu duruşmaların aleniyeti kuralı ve 6100 sayılı HMK.nun 294 ve 295. (HUMK.nun 382.m.) maddeleri gereği kararların alenen tefhimi icap eder. Kısa kararla gerekçeli kararın ayrı nitelikte ve çelişik bulunması bu aleniyet kuralına aykırı düşer ve mahkemelere olan güveni sarsar. (HUMK. m.388 ve 389, HMK. m.297). Tebliğ edilen ilamın tefhim olunan kısa karara uygun bulunması aynı zamanda kamu düzeniyle ilgilidir. 10.04.1992 tarih 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında belirtildiği gibi, “Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması bozma nedenidir. Yerel mahkeme bozmadan sonra önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hakimin vicdani kanaatine göre karar verebilir” denilmiştir. Hüküm bu nedenle kanuna, tarih ve numarası belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olarak tesis edilmiştir.
Diğer yandan hükümde bozma ilamı doğrultusunda davacının davasının kabulüne, davacı alacağının tahsiline karar verilirken taraflara ait hak ve yükümlülükler yer değiştirilerek hükmedilen alacak miktarının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi şeklinde karar verilmesi gerekirken davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine şeklinde karar verilmiş olması da doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve kanuna uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin işin esasına yönelen temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 900 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine ve 1.159,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 10.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.