5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5812 Esas 2017/10729 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5812
Karar No: 2017/10729
Karar Tarihi: 07.12.2017

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5812 Esas 2017/10729 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi, 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan dolayı sanığı mahkum etti. Sanığın temyiz isteği reddedildi ve karar bozuldu. Bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu belirtildi. Tüzel kişiler suçtan zarar gören olsalar da suçun mağduru olarak sayılamayacakları için meslek birliklerinin şikayetleri de durumu değiştirmeyecektir. İzmir 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi tarafından benzer eylem nedeniyle verilen ve Dairemizce kayıtlı olan dava dosyası da incelenerek birleştirilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Sanığın aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediği ve TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması gerektiği belirtildi. Hüküm, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULDU. Kararda geçen kanun maddeleri: 5846 Sayılı Kanun, 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.

19. Ceza Dairesi 2017/5812 E. , 2017/10729 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılamayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında İzmir 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 16.09.2013 tarih ve 2012/525 esas, 2013/441 sayılı kararı ile verilip, Dairemizin 2015/15563 esasında kayıtlı olan ve 26.10.2017 tarihinde bozulmasına karar verilen dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyaların incelenerek mümkünse birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.