22. Hukuk Dairesi 2015/10393 E. , 2016/14787 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka bünyesinde 21.03.2008-08.11.2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini, iş sözleşmesinin haksız yere altı iş günü işe gelinmediği gerekçesi ile sona erdirildiğini, hal bu ki konuya ilişkin olarak ilgili raporun sunulduğunu, taraflarına kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödemesi yapılmadığını, yıllık izin kullandırılmadığını (bakiye yirmi gün) bu sebeple fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava dilekçesinde belirtilen alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı yanın iş sözleşmesinin haklı bir sebebe dayanmaksızın işe devam etmemesi sebebi ile feshedildiğini, davacı yanın işçilik alacağı olmamakla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin davalı işverenlik tarafından haksız ve süresiz olarak feshedildiği belirtilerek hesapalama miktarınca talep konusu alacakların kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya kapsamında davacının kıdem ve ihbar tazminatını almayı hak edip etmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İş sözleşmesinin işveren tarafından sağlık sebebi ile feshedilmesi 4857 sayılı İş Kanunu"nda öncelikle haklı sebeple fesih kapsamında ele alınmıştır (4857 sayılı Kanun"un 25/I. maddesi). İşçinin sağlık sorunları sonucu ortaya çıkan yetersizliği ya da davranışı sözkonusu olduğu hallerde ise bu durum iş sözleşmesinin feshinde geçerli sebep oluşturur.
Nitekim, 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesinde genel olarak yetersizlikten geçerli sebep olarak söz edilmiş ve aynı maddenin gerekçesinde örnek kabilinden sayılan sık sık hastalanma; çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalık, işçinin yetersizliğinden kaynaklanan sebepler arasında belirtilmiştir. 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedileceği düzenlenmiş olduğundan bu sebeplerin 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinde belirtilen bildirimsiz fesih için öngörülen haklı sebepler niteliğinde olmamasına rağmen işin yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerden olduklarında, iş sözleşmesinin feshinde geçerli sebep olarak kabul edilebilecektir. Bu bağlamda, işçinin hastalığı sebebi ile devamsızlığının uzaması sonucu işletmenin işleyişi ve işin yürütümü olumsuz etkilenmekte, işyerinde organizasyon sorunu yaşanmakta ve hastalığı sebebiyle çalışamayan işçi yerine başka bir işçi istihdam etme zorunluğu ortaya çıkmakta ise fesih için geçerli sebep oluştuğu kabul edilebilir. Böyle bir durumda öncelikle, işletmenin niteliği ve büyüklüğü, işçinin görev ve yetkileri, devamsızlığının uzunluğu, çalışma koşulları, iş güvenliği, işyeri ortamı gibi faktörler dikkate alınır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının 12.06.2012 tarihinden itibaren yüzotuz günlük sağlık raporu sunduğu, üç yıl, bir ay, yirmiyedi gün kıdem süresi ile sekiz hafta ihbar süresi bulunan davacı bakımından, 4857 sayılı Kanun"un 25/1-son cümlesinde belirtilen ihbar süresini altı hafta aşan sürede raporlu olarak işe gelememesi sebebi ile iş sözleşmesinin sona erdirilmesi şartlarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Davalı işveren, 08.11.2012 taihli yazılı fesih bildiriminde fesih sebeplerini a ve b maddeleri ile iki başlık altında belirtip, a maddesi bakımından yukarıda açıklanan 25/1. maddesi gerekçe gösterdiği, b maddesi bakımından ise rapor bitiminden itibaren 30.10.2012-06.11.2012 tarihleri arasında 6 (altı) işgünü izinsiz ve haklı bir sebep olmadan işe gelmemesi gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesine dayanmış, bir nevi terditli fesih işlemi yapmıştır.
Dosya kapsamından davacının işverenin devamsızlık olarak nitelendirdiği günlere ilişkin sağlık raporu sunduğu, bu haliyle işverence 4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesine dayanılarak yapılan fesih işleminin geçerisz olduğu, ancak 25/I maddesine göre yapılan fesih işleminin geçerli olduğu, yukarıda açıklandığı üzere bu duruma göre davacının kıdem tazminatını almayı hakettiği, ancak işverenin derhal fesih hakkı bulunmakla ihbar tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Bir diğer uyuşmazlık ise, davacının yıllık izin ücreti alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır. Mahkemece, davacının talebi doğrultusunda, kullanılmadığı tespit edilen yirmi gün karşılığı yıllık iznin ücreti hüküm altına alınmış, davalı taraf ise ek temyiz dilekçesi ile izin ücretinin 11.04.2013 tarihinde davacıya ödendiğini ileri sürmüştür. Davalı tarafın ödeme savunması hakkında araştırma yapılarak, dava açılmasından sonra yıllık izin ücretinin davacıya ödenmesi sebebiyle talebin konusuz kalıp kalmadığının tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.