11. Hukuk Dairesi 2017/5002 E. , 2019/1758 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/06/2017 tarih ve 2014/507 E.-2017/618 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 20/09/2017 tarih ve 2017/625-2017/557 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla,6100 sayılı Kanunun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Pekman Mühendislik Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin %50 ortağı olduğunu, diğer ortak davalı ...’ın şirketi bilerek ve isteyerek müvekkilinin bilgisi dışında borçlandırdığını, şirket adresinin bilahare değiştirileceği konusunda tarafların mutabık kaldığını, ancak davalının 13.05.2013 tarihli ortaklar kurulu kararına müvekkili adına sahte imza atmak suretiyle şirketin adresini müvekkilinin ev adresi olarak değiştirdiğini ileri sürerek anılan ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise reddini savunmuştur.
Davalı vekili, asıl davada davanın reddini savunmuş; karşı davada ise müvekkilinin hissesini devrettiğinin, müdürlük ve ortaklık sıfatının bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre, öncelikle karşı davanın tefrikine karar verilmiş akabinde, asıl davanın ortaklar kurulu kararının iptali talebine ilişkin olmakla basit yargılama usulüne tabi olduğu, davacının ilk olarak 03.04.2014 tarihli celseye katılmadığı ve taraflarca takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırıldığı, 22.04.2014 tarihinde davanın yenilendiği, ancak bu defa da 02.02.2016 tarihli celsenin taraflarca takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 320/4. maddesi uyarınca davanın 02.02.2016 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve tefrik edilen karşı davanın da yazılı yargılama usulüne tabi olmadığının anlaşılması nedeniyle asıl ve karşı dava bakımından basit yargılama usulünün cari olmasından ötürü davanın işlemden kaldırılması ve sonuçta açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir usulsüzlük olmadığının saptanmış olmasına göre davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1.b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. madddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.