
Esas No: 2015/6344
Karar No: 2016/5782
Karar Tarihi: 09.03.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6344 Esas 2016/5782 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının 2003 yılında iş akdinin haklı nedene dayanmaksızın tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile aralarında hukuki ilişki bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalı işyerinde 10.04.1995-24.10.2005 tarihleri arasında endeks okuma işçisi olarak çalıştığı, davacı işçinin hizmet döküm cetvelinde belirtilen tarihler arasında değişik tarihlerde değişik sicil numaralarına kayıtlı işverenler nezdinde çalıştığı, iş akdinin haksız feshi nedeni ile kıdem ve ihbar tazminatına ayrıca bilirkişi raporunda hesap edilen diğer alacaklara hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacının davalı işyerinde 10.04.1995-24.10.2005 tarihleri arasında sigortaya bildirilen hizmet sürelerinin toplamı olan 2601 gün çalıştığı kabul edilmiş ise de, hizmet cetveline göre davacının davalıya ait işyeri yanında girişli çıkışlı olmak üzere ... sicil numaralı .... Şirketinde de 07.09.2005-24.10.2005 tarihleri arasında çalıştığı görünmekte olup bu işyerinin davalı ile bağlantısı saptanmadan hizmet süresine eklenmesi hatalı olduğu gibi dava dilekçesinde davacının davalı nezdinde 2003 yılına kadar çalıştığını beyan ve kabul ettiği halde, HMK"nun 26.maddesine aykırı biçimde talep aşılarak 24.10.2005 tarihine kadar çalıştığı kabul edilerek hizmet süresi ve buna bağlı hakların hesap edilmesi ve hatalı bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Ayrıca, davacının hizmet cetvelinde 1998 yılında 634 gün, 1999 yılında 696 gün bildirim bulunduğu ve bu sürelerde eklenerek hizmet süresinin 2601 gün olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu tespit bir kişinin yıllık bildirim süresi 360 günü geçemeyeceği için hatalı olmuştur.
Öte yandan davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması sırasında ise davacının hizmet cetvelinde görülen sürelerde değil de kesintisiz çalıştığının kabulüyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması da isabetsiz olmuştur.
O halde davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.