4. Hukuk Dairesi 2009/14007 E. , 2011/932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Sigorta AŞ ve diğerleri aleyhine 18/07/2008 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan desteğin ölümü nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 16/07/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 01/02/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalılar adlarına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacılardan ..., ..., ... ve ...’ın tüm, diğer davacılar ... ve ..."ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacılardan ... ve ...’ın diğer temyiz itirazına gelince; dava, trafik kazası nedeniyle desteğin ölümünden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar ölenin kardeşleri, annesi ve babası olup destek ...’ın; davalılardan ..."in sürücüsü, diğer davalı ... Sigorta AŞ tarafından kasko sigortası, Yapı Kredi Sigorta AŞ tarafından da zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan araçta bulunduğunu, davalılardan Genel Sigorta AŞ tarafından sigortalanan gerçek kişi diğer davalıların mirasbırakanın sürücüsü olduğu araç ile içinde bulunduğu aracın çarpması nedeniyle desteğin öldüğünü belirterek, gerçek kişi davalıların tüm davacılar için manevi tazminat, tüm davalıların da ölenin annesi ve babası olan ... ve ... için destekten yoksun kalma tazminatı ile ortaklaşa ve dayanışmalı olarak (müştereken ve müteselsilen) sorumlu tutulmalarını istemişlerdir.
Yerel mahkemece; davalılardan ... hakkındaki istem feragat nedeniyle, motosiklet sürücüsü ...’ın yasal mirasçıları olan davalılar ... ile ... hakkındaki manevi tazminat istemi adı geçenlerin mirası reddetmiş olmaları nedeniyle, davalılar ...’ın ölen sürücü ...’ın kardeşi olup onun mirasçısı olmadığından husumet nedeniyle, öteki davalılar Sigorta Şirketleri ile ... ve ... hakkındaki destekten yoksun kalma tazminatı isteklerinin ise davacı anne ve babanın desteğe gereksinimleri bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatının yasal dayanağı Borçlar Yasası"nın 45. maddesi olup destek kavramı, hukuki bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu amaçlar ve hısımlık ilişkisine ya da yasanın nafaka hakkındaki düzenlemelerine dayanmaz. Yasa gereğince bir kimseye yardım etmek zorunda bulunan kişi değil, eylemli ve düzenli olarak onun geçiminin bir bölümünü veya tümünü sağlayacak biçimde yardım eden ve olayların olağan akışına göre, eğer ölüm gerçekleşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
Diğer yandan, genel yaşam deneyimleri ve hayatın olağan akışı da çocuğun büyüdüğünde anne ve babasına belirli bir düzeyde destek olacağını gösterir. Bu desteğin ölçüsü tarafların yaşam düzeyi, sağlık, sosyal ve ekonomik durumları ile orantılı olarak tutar bakımından değişebilirse de çocuğun, anne veya babasına hiç destek olamayacağı kabul edilemez. Çünkü destek mutlaka para veya maddi katkı şeklinde olmayabilir. Bunun dışında çeşitli hizmet ve yardımlar ile de destek olunabilir. Tüm bu nedenlerle, davacı anne ve babanın desteğe gereksinimleri bulunmadığına ilişkin bilirkişi raporu benimsenerek, davacılardan ... ile ..."ın destekten yoksun kalma tazminat isteklerinin haklarındaki dava devam eden davalı ... şirketleri yönünden reddedilmiş olması doğru değildir.
Diğer yandan, davacılar vekilinin 09.02.2009 günlü açıklamasından, dava konusu eylem nedeniyle davalılardan ... Sigorta AŞ tarafından davacılara 10.000,00 TL ödendiği anlaşılmaktadır. Sigorta şirketi tarafından verilen parayı tazminat hesabının yapıldığı günden önce alan davacılar, bu paranın tazminat hesabının yapıldığı güne kadar işleyen yasal faizi kadar kazanım sağlamış olacaklarından; zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince bu ödemenin, destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süreye ilişkin getirisinin yasal faiz ölçüsünde güncelleştirilip belirlenerek, hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir. Bu nedenle, ... Sigorta AŞ tarafından davacılara ödemenin yapıldığı gün ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporunun düzenlendiği gün arasında geçen sürede, sigorta şirketinden alınan paranın getirisinin yasal faiz ölçüsünde güncelleştirilip belirlenmesi ve yapılan ödeme ile birlikte, hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerektiğinin de gözetilmesi gerekir.
Kabul biçimi yönünden, davalılardan ... ile ... hakkındaki destekten yoksun kalma tazminatı isteminin mirası reddettikleri gerekçesiyle reddedilmesi gerekirken davacıların desteğe gereksinimleri bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiş olması doğru değil ise de haklarındaki istemin reddine ilişkin karar sonuç olarak doğru olduğundan bu yön bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacılardan ... ile ... yararına BOZULMASINA; davacılar ..., ..., ... ve ...’ın tüm, diğer davacılar ... ve ..."ın öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan ... ve ... yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine ve adı geçen davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/02/2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 01/02/2011