Esas No: 2017/5473
Karar No: 2020/13275
Karar Tarihi: 22.12.2020
Danıştay 6. Daire 2017/5473 Esas 2020/13275 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/5473
Karar No : 2020/13275
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde SS … Konut Yapı Kooperatifliği Birliği
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parseli kapsayan alanda parselasyon işlemi yapılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu işlemde 1284,51 metre karelik yoldan ihdas edilen alanın davalı idare adına uygulamaya dahil edilerek kapatılan kadastral yolun düzenleme ortaklık payının düşürülmesinde kullanılmamasında ve davalı idareye yer tahsisi yapılmasında hukuka uygunluk olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Parselasyon işleminin dayanağı plana dava açılmadığından davada süre aşımı bulunduğu, imar uygulamasının dayanağı plana uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta idare mahkemesince, mahallinde düzenlenen keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor hükme esas alınarak yoldan ihdas bulunduğu gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş ve bölge idare mahkemesince istinaf talebi reddedilmişse de, parselasyon işleminde DOP alınmaması karşısında, kapanan yol fazlasının Tapu Kanununun 21. maddesi uyarınca belediye adına tescil edilmesi ve davalı idareye yer tahsis edilmesinde mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, dava konusu parselin Hazine, davacı ve üçüncü kişiyle birlikte hisseli parsel olduğu, parselasyon işlemi ile Hazine ve belediyeye müstakil parsel tahsis edilerek fiilen 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulandığı anlaşılmıştır. Dava konusu alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesinin uygulanmasına rağmen dava konusu parselasyon işlemi anılan maddeye göre onaylanmamıştır. Ayrıca bilirkişi raporunda, dava konusu alanda daha önce parselasyon yapıldığı ve özel parselasyon planı veya 1985 yılından önce yapılmış hisseli satışların söz konusu olmadığı tespitinin yer alması karşısında, şartları oluşmadığından 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanması suretiyle parselasyon işlemi yapılması da mümkün değildir. Bu durumda, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, yukarıda yer verilen mevzuat uyarınca büyükşehir belediyelerinin sınırları içindeki parselasyon işlemlerini onaylama yetkisi bulunmasına rağmen dava konusu işlemin büyükşehir belediyesince onaylanmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediğinden, kararın bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parseli kapsayan alanda belediye encümeninin … tarih ve … sayılı kararıyla parselasyon işlemi yapılmıştır.
Davacı tarafından parselasyon işleminin öğrenilmesi üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu; belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar sahanın, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenleme ortaklık payı olarak düşülebileceği, ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık paylarının, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemeyeceği, hükme bağlanmıştır.
2981 sayılı Kanunun Ek 1. maddesinde ise; imar planı olan yerlerde, 09/05/1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi gereğince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapılacak binaların daire miktarları gözönünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri adlarına resen tecsil ettirmeye valilik veya belediyelerin yetkili olduğu, hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan Tapu Kanununun 21. maddesinde, köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlalarının köy veya belediye namına tescil olunacağı, hükmü yer almaktadır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun “Büyükşehir, İlçe ve İlk Kademe Belediyelerinin Görev ve Sorumlulukları” başlıklı 7. maddesinin 1/a bendinde, çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak büyükşehir belediyesinin görevleri arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Parselasyon işleminin amacı; imar planı, plan notları ve yönetmeliğe göre imar adasının tüm biçim ve boyutu, yapı düzeni, inşaat yaklaşma sınırı ve bahçe mesafeleri, yapı yüksekliği ve derinliği, yerleşme yoğunluğu, taban alanı ve kat alanı katsayısı, arazinin kullanma şekli, mülk sınırları, mevcut yapıların durumu göz önüne alınmak suretiyle üzerinde yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturulması ve yol, yeşil alan gibi kamu alanlarının (düzenleme ortaklık payı olarak) imar parsellerinde oluşan değer artışı karşılığında düzenlemeye giren parsel maliklerinden bedelsiz alınarak kamunun eline geçmesini sağlamaktır.
Yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve çevre koşullarına uygun oluşmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiş olan 3194 sayılı Yasanın 18. maddesiyle ilgili idareye, düzenlemeye tabi tutulan taşınmaz maliklerinden, götürülen hizmetten dolayı bir karşılık alma yetkisi verilmekte ve kamu alanları için bedelsiz olarak alınan bu kısıma karşılık malikin kalan taşınmazı tasarrufuna özgülenmekte olduğundan, imar planı kararı ile arzdaki fiili kullanımı sona eren daha önce kamu hizmeti için kullanılan kadastral yolların, imar planı ile kamu hizmetine ayrılan alanların bulunması karşısında, parselasyon işlemiyle yine kamu hizmetleri alanına tahsis edilmesi gerekmektedir.
Düzenleme sahasında kadastral aşamada maliki olmadığı, kapanan yollardan ihdas suretiyle adına tescili yapılan taşınmazlar bakımından ilgili idarenin, kadastral taşınmaz malikleri gibi nitelendirilmesi söz konusu değildir. Başka bir ifadeyle belediyenin kadastral maliki olmadığı, Tapu Kanununun 21. maddesi uyarınca yoldan ihdas ederek maliki olduğu taşınmazlar 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulanması sırasında kamu alanına terk edilmelidir. Parselasyona ilişkin düzenleme sınırı içinde umumi hizmetlere ayrılan alanın bulunmaması durumunda ise kapanan kadastral yolun Tapu Kanununun 21. maddesine göre belediye adına tescil edilmesi mümkündür.
İdare Mahkemesince, mahallinde düzenlenen keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor hükme esas alınarak yoldan ihdas bulunduğu gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş ve bölge idare mahkemesince istinaf talebi reddedilmişse de uyuşmazlıkta, parselasyon işleminde DOP alınmaması karşısında, kapanan yol fazlasının Tapu Kanununun 21. maddesi uyarınca belediye adına tescil edilmesi ve davalı idareye yer tahsis edilmesinde yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, dava konusu parselin Hazine, davacı ve üçüncü kişiyle birlikte hisseli parsel olduğu, parselasyon işlemi ile Hazine ve belediyeye müstakil parsel tahsis edilerek fiilen 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulandığı anlaşılmıştır. Dava konusu alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesinin uygulanmasına rağmen dava konusu parselasyon işlemi anılan maddeye göre onaylanmamıştır. Ayrıca bilirkişi raporunda, dava konusu alanda daha önce parselasyon yapıldığı ve özel parselasyon planı veya 1985 yılından önce yapılmış hisseli satışların söz konusu olmadığı tespitinin yer alması karşısında, şartları oluşmadığından 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulanması suretiyle parselasyon işlemi yapılması da mümkün değildir. Bu durumda, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, yukarıda yer verilen mevzuat uyarınca büyükşehir belediyelerinin sınırları içindeki parselasyon işlemlerini onaylama yetkisi bulunmasına rağmen dava konusu işlemin büyükşehir belediyesince onaylanmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.