Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9401 Esas 2016/1038 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9401
Karar No: 2016/1038
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9401 Esas 2016/1038 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/9401 E.  ,  2016/1038 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    İHBAR OLUNANLAR: 1-...
    2-... A.Ş

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; müvekkilinin sevk ve iradesinde bulunan...plaka sayılı araç ile seyir halindeyken 03/09/2012 tarihinde...mevkiinde yoldaki kazı çalışması nedeniyle gerekli uyarıcı levhaların konulmamasından dolayı 5 metre yükseklikten aşağıya düştüğünü, mevcut kaza nedeniyle aracında 10.845-TL maddi zarar oluştuğunu, ayrıca kaza nedeniyle yaralanmasından dolayı 12.500-TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; kaza mahalli olan yolda gerekli işaretlemelerin yapıldığını, ihbar olunan ....nin kusurlu davranışları nedeniyle yolda yapılan değişiklik nedeniyle kazanın meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkili şirketi herhangi bir kusuru bulunmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 7.196,00 TL maddi 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalılar vekilinin manevi tazminat yönünden temyiz itirazlarının kabul edilen miktar itibariyle kesin olduğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalılar vekilinin maddi tazminat yönünden temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece 26.09.2014 tarihli rapor esas alınarak hüküm kurulmuş ise de hükme esas alınan raporda ki kusur dağılımı ile polis memurlarınca tutulan kaza tespit tutanağında gösterilen kusur dağılımı arasında açıkça bir çelişkinin bulunduğu ayrıca, davalı 10.06.2013 tarihli dilekçesinde delil olarak bildirdiği tanığın dinlenmesinden açıkça vazgeçtiğine ilişkin bir beyanı bulunmamasına rağmen davalı tanığı dinlenilmeden kurulan hüküm doğru görülmemiştir.
    Mahkemece yapılacak iş; yapılan soruşturma veya kovuşturma bulunup bulunmadığının belirlenerek varsa soruşturma veya kovuşturmaya ilişkin dosyaların celbinden sonra davalının bildirdiği tanık anlatımı ile olay mahallinde konusunda uzman bilirkişi refakati ile yapılacak keşif neticesi kaza tespit tutanağı ile alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde tarafların kusur dağılımına ilişkin yeni bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz talebinin manevi tazminatın miktarın parasal sınırın altında kaldığından reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.