Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1777
Karar No: 2012/4141
Karar Tarihi: 13.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1777 Esas 2012/4141 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı kooperatif üyesinin aidat borcunu ödememesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibi davalının itirazı nedeniyle durdurulmuş, davacı vekili davalının itirazının iptali ile %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkeme davalının aidat borçlarını ödemediği gerekçesiyle davanın kabulüne ve itirazın iptali ile asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermiştir. Ancak, davalının borçlu olduğu miktarın tespiti için yapılan inceleme yeterli değildir. Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi uyarınca faiz ve masrafları ödemede geciken borçlunun yaptığı kısmi ödeme alacaklı tarafından öncelikle faize mahsup edilebilir. Davalı tarafından ödemelerin öncelikle faizden mahsup edileceğine ilişkin genel kurul kararı ya da davacı kooperatifin bu yönde bir uygulamasının bulunup bulunmadığı araştırılması gerekmektedir. Borçlar Kanunu'nun 104/son madde ve fıkrası uyarınca, gecikme faizine faiz yürütülemez. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl alacak kalemi bakımından talep aşımı sonucunu doğuracak şekilde karar verildiği için kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi
- Borçlar Kanunu'nun 104/son madde ve fıkrası
23. Hukuk Dairesi         2012/1777 E.  ,  2012/4141 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının 2005 yılından kalan aidat borcu ile 2006 yılı Ocak- Eylül aylarına ilişkin aidat borcunu ödememesi üzerine başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile % 40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin borçlarını ödediğini, aidat borcu olmadığını savunarak, davanın reddini ve % 40"tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının üyesi bulunduğu davacı kooperatife aidat borçlarını ve gecikme faizlerini ödemediği, yapmış olduğunu beyan ettiği ödemelerin borcundan düşülmüş olduğu, takibe konu borcun ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun 84. maddesi hükmüne göre, faiz ve masrafları ödemede geciken borçlunun yaptığı kısmi ödeme alacaklı tarafından öncelikle faize mahsup edilebilir. Bu ilke aksi yönde bir genel kurul kararı alınmadıkça veya davalı kooperatifte aksi yönde bir uygulama bulunmadıkça, kooperatif alacaklarında da uygulanır.
    Bu itibarla, mahkemece, yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir. Davalı tarafça, ödemelerin öncelikle faizden mahsup edileceğine ilişkin 26.06.2005 tarihli genel kurulda alınan karardan önce, davacı kooperatifin ödemeleri anaparadan mahsup ettiği, kooperatifin uygulamasının bu yönde olduğu savunulduğuna göre, mahkemece, 26.06.2005 tarihinden önce ödemelerin öncelikle anaparadan mahsubu yönünde genel kurul kararı ya da davacı kooperatifin bu yönde bir uygulamasının bulunup bulunmadığı araştırılarak, sonucuna göre davalının borçlu olduğu miktarın tespiti gerekirken, takip konusu tüm dönemle ilgili olarak bilirkişi raporunda Borçlar Kanunu"nun 84. maddesi uyarınca yapılan hesaplamanın esas alınması doğru olmamıştır.
    Öte yandan, Borçlar Kanunu`nun 104/son madde ve fıkrası uyarınca, gecikme faizine faiz yürütülmesi mümkün değildir. Mahkemece, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmek suretiyle, takip talebinde yer alan asıl alacak ve işlemiş faiz toplamına tekrar faiz yürütülmesi isteği de kabul edilmiş,bu suretle açıklanan madde hükmünün ihlal edilmesi de doğru görülmemiştir.
    3-Kabule göre; İcra takibinde, ödenmeyen aidat ve gecikme faizi toplamı olmak üzere 3.357,90 TL"nin ödenmesi istenilmiş, davacı da toplam miktar üzerinden itirazın iptalini talep etmiş, dava sırasında ise 14.09.2009 tarihli dilekçe ile davalının 1.438,62 TL asıl alacak, 1.877,18 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 3.315,80 TL borcu olduğunu açıklamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl alacak miktarının 3,587,22 TL, gecikme faizinin de 175,52 TL hesaplandığı mahkemece gözden kaçırılarak, davanın kabulü ile takibin devamına karar verilmek suretiyle 6100 sayılı HMK"nun 26. (HUMK"un 74) maddesi hükmüne aykırı olarak asıl alacak kalemi bakımından talep aşımı sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi