15. Ceza Dairesi 2016/3975 E. , 2017/6862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında; TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52/4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanık hakkında; TCK"nın 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... İthalat ve ihr. Ltd. Şirketinin ortağı olan sanığın müşteki bankadan alacağı krediye teminat olarak şirket müdürü ..."a ait 15.09.2008 keşide tarihli, 22,900.TL meblağ içeren .... seri numaralı muhatap .... Kurumu .... Şubesi olan çeki, keşideci yerine imzalayarak müşteki bankaya verdiği, sanığın bu şekilde ... adına çek keşide etmeye yetkisi olmadığı halde onun şahsi çekini elde ederek keşideci yerini imzaladıktan sonra katılan banka şubesine vermek sureti ile üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen somut olayda;
Failin, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı ilkesinden hareketle, somut olayda; sanığın suça konu çeki teminat olarak .... Bankasına verdiğini, o sıra işlerinin bozulduğunu ve krediyi ödeyemediği gibi çeki de ödeyemediğini, .... Bankasının bu sebeple haklarında yasal işlem başlattıklarını, çekin karşılıksız çıktığını, ancak daha sonra bankaya olan tüm borçlarını ödediğini ve bankadan ibraname aldığını, kastının dolandırıcılık olmadığını savunduğu; ......Şubesinin 12.11.2008 gün ve 4955 sayılı yazısında, sanık ..."ın 07.12.2004 tarihinde 107.299.70 TL taşıt kredisi kullandığı, kredinin geri ödenmesinde yaşanan gecikmelerden dolayı ... hakkında kanuni takip yapıldığı, daha sonra .... ile yapılan protokol doğrultusunda borcun kapatıldığı, 15.0.2005 tarih ve 22.900.00 TL bedelli .... nolu ... tarafından keşide edilen çekin ...Turizm Tan. Rek. San. Ltd. Şti. nin bankaya olan kredi borcunun ödenmesi amacı ile temlik yolu ile ciro edilerek şubelerine verildiğini bildirdiği ve .... Bankasının 2014 Tarihli yazısı ile ... adına hesabın 11.06.2004 tarihinde açıldığı suça konu çekin o hesapta tanımlı olduğu, çek 7039336-7039360 seri nolu çek karnesi aralığında yer aldığı , 05.07.2005 tarihinde müşteriye teslim edildiğini bildirmesi karşısında; önceden doğan borç karşılığında verilen suça konu çek nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı; ... Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mağdurun önceden verdiği rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek amacının olmadığından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, ancak mağdurun rızasının kastı ortadan kaldırabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanmasının zorunlu olduğu, mağdurun rızasının açık olabileceği gibi zımni de olabileceği, özellikle iki kişi arasındaki ilişkilerde, böyle bir rızanın varlığının ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığı kabul olunamayacağından hareketle; sanığın aşamalardaki tüm istikrarlı savunmalarında, çek sahibi ...’ın kendisine noterden çek keşide etme yetkisine dair bir yetkilendirme yapmadığını, ancak sözlü olarak böyle bir yetki verdiğini ve bu yetkiye istinaden ..." ın şahsi hesabına ait çeklerden çok sayıda çek keşide ettiğini ve çekleri ödediğini, hiç bir sorun yaşamadığını, bu olayda çek maddi imkansızlıklar nedeni ile bir dönem ödenemediği için sorun yaşandığını, ancak hemen akabinde çeki ve bankanın zararını karşılayarak bu durumu telafi ettiğini savunması, çek sahibi ...’ın ifadesinde sanığa herhangi bir vekalet vermediğini, ancak çek yaprağı alması konusunda bilgisi olduğunu bildirmesi karşısında; sanığın suça konu çeki suç kastıyla hareket etmeden rızaya dayanılarak düzenlendiği gözetilmeden, sanığın dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle