23. Hukuk Dairesi 2012/2539 E. , 2012/4125 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortağı olduğunu, tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak kendisine tahsis edilmiş konutun başkasına teslim edildiğini ileri sürerek, dava konusu dairenin müvekkili adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde rayiç bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 10.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat isteğini 61.000,00 TL"ye çıkartmıştır.
Davalı vekili, davacının kooperatif ortaklığından ihraç edildiğini, mali yükümlülüklerini yerine getirmediğini, tüm tapuların arsa sahipleri adına olduğunu, üyeler arasında eşitlik ilkesinin gözetilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatif ortağı olduğu, kendisine konut verilemediğinden tazminat hakkının bulunduğu gerekçesi ile, davanın kabulüne, 10.000,00 TL"ye dava tarihinden, 51.000,00 TL"ye ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi işletilerek toplam 61.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, konut tahsis edilemeyen ortağın tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir. Bir yapı kooperatifinin ortağına karşı asıl yükümlülüğü, parasal yükümlülüklerini yerine getirdiği takdirde anasözleşmeye uygun konut teslim etmektir. Konut teslim edilemeyen ortağın tazminat isteme hakkı doğacağı kuşkusuzdur. Mahkemece, istikrar kazanmış ve dairemizce de benimsenmiş Yargıtay kararlarındaki ilkelere uygun hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak davacı yararına tazminata hükmedilmiştir. Ancak, tazminat hesabında davalının tüm kooperatif ortaklarına dairelerinin kaba inşaat aşamasında teslim edildiği yönündeki savunması üzerinde durulmadan, bu savunma ile ilgili inceleme ve araştırma yapılmadan, kaba inşaat aşamasında olmayan ( iç işleri tamamlanmış) bir dairenin dava tarihi itibariyle rayiç değeri dikkate alınmıştır. Öte yandan davacı da, dairedeki eksikliklerin kendisi tarafından tamamlandığını ileri sürmüştür.
Bu durumda mahkemece, Kooperatifler Kanunu"nun 23.maddesinde karşılığını bulan eşitlik ilkesi de dikkate alınarak, diğer kooperatif ortaklarına ve davacıya hangi aşamadaki dairelerin teslim edildiği, davacıya davalının savunduğu gibi kaba inşaat aşamasında daire teslimi yapılmış ve davacı iddia ettiği gibi geri kalan eksiklikleri tamamlamış ise, davacının hangi imalat kalemlerinde harcamalar yaptığı, kooperatifçe davacıdan daha sonra geri alındığı anlaşılan dairenin geri alındığı aşamada ne durumda olduğu hususları mahallinde ve özellikle de davacıya teslim edilen dairede uzman kişilerden oluşan bilirkişi kurulu refakatiyle keşif yapılarak belirlenmeli, kooperatifçe daire tamamlanmış hali ile davacıdan alınmışsa tamamlanmış bir dairenin dava tarihindeki rayiç bedeli esas alınarak; eğer tamamlanmamış hali ile teslim alınmışsa tamamlanmamış halinin dava tarihindeki değeri esas alınarak hükmedilecek tazminatın hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.