12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/22966 Karar No: 2017/14858 Karar Tarihi: 30.11.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/22966 Esas 2017/14858 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/22966 E. , 2017/14858 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu ... hakkında başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, diğer itiraz ve şikayetleri yanında, senet keşidecisi olarak ismi yer alan şirket çift imza ile temsil edildiği halde senet üzerinde tek imzanın bulunduğunu, kendi adının senet üzerinde yazılı olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği; mahkemece, çekte borçlu sıfatı bulunmayan davacıya karşı takip yapılamayacağı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. TTK"nun 818/1. maddesinin (c) bendinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken TTK"nun 678. maddesinde; "Temsile selahiyeti olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur..." hükmü yer almaktadır. Borçlunun atmış olduğu imzadan sorumluluğu için senet üzerinde imzasının bulunması yeterli olup, ayrıca isminin yazılı olması da gerekli değildir. Somut olayda, alacaklı tarafından hakkında takip yapılan borçlu ...’nun senet tanzim tarihi itibari ile keşideci konumunda olan ... Turizm..A.Ş’nin yetkilisi olmadığı gibi adı geçen şirketin müşterek imza ile temsil edildiği dosya içerisinde mevcut belgelerden anlaşılmış olup tarafların da aksi yönde bir iddiası bulunmamaktadır. Alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, borçlunun TTK’nun 678.maddesi uyarınca imzasından bizzat sorumlu olacağı ileri sürülmüş, yetkisiz temsil hükümleri gereği bizzat imzanın sahibi olduğu iddia edilen borçlu hakkında takip yapıldığı belirtilmiştir. Bu durumda temsil yetkisi olmadığı halde keşideci şirket adına senet imzalayan ve imza inkarında da bulunmayan muteriz borçlu ...’nun attığı imzadan dolayı şahsen sorumlu olacağı tabiidir. Yetkisiz temsilci sıfatıyla hareket eden borçlu, çekten dolayı keşideci sıfatıyla sorumlu olacağından, hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde, mahkemece borçlunun itirazının reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.