1. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/2585 Karar No: 2009/6164
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2585 Esas 2009/6164 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, Ü... isimli kişinin miras bıraktığı taşınmazların miras hakkından mahrum edecek şekilde satış, vasiyet ve ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edildiği gerekçesiyle tenkis talebi üzerine açılmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak davacılar, davalılara tapu iptal ve tescil talebiyle muris muvazaası hukuksal nedeniyle dava açarak, önceki davalarını ıslah etmişlerdir. Mahkemece, ıslah işlemi usuli dairesinde yapılmış olmasına rağmen talebin reddine karar verilmiştir. Bu nedenle, davacıların ıslah edilen talepleri gözetilerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek, hüküm bozulmuştur. Hükümde sözü geçen kanun maddeleri HUMK'nun 185. maddesi 2. bendi ve 428. maddesidir.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, miras bırakanı Ü..."ın adına kayıtlı çekişme konusu taşınmazlarını mal kaçırma amaçlı ve kendisini miras hakkından mahrum edecek şekilde davalılara satış, vasiyet ve ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini ileri sürerek, tenkis talebinde bulunmuş, yargılama aşamasında davasını tapu iptal-tescil olmadığı takdirde tenkis olarak ıslah etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı ve bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tenkis isteğine ilişkin olup, yargılama sonunda davacılar tarafından 26.11.2004 tarihinde verilen ve karşı tarafa tebliğ edilen dilekçe ile davalarını tebdil ederek muris muvazaası hukuksal nedeni ile pay oranında tapu iptal ve tescil şeklinde ıslah etmişlerdir. Hemen belirtilmelidir ki; 4.2.1948 tarih 10/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere dava açıldıktan sonra davanın konusunda, delillerde ve diğer hususlarda usule ilişkin işlemlerin ıslah yolu ile düzeltilmesi mümkün olduğu gibi davanın sebebinde de ıslah olanaklıdır. Kaldı ki, HUMK."nun 185. maddesinin 2. bendinde davacının karşı tarafın rızası olmaksızın ıslah yolu ile davasının mahiyetini değiştirebileceği kabul edilmiştir. Esasen, 20.7.1999 tarih 1/33 Sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile HUMK."nun 87/son maddesi hükmü iptal edilerek müddeabihin arttırılacağı öngörülmüştür. Bu ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacılar tenkis isteğiyle dava açmış ve 26.11.2004 tarihli dilekçe ile davalarını ıslah ederek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil isteğine tebdil etmişlerdir. O halde, yapılan bu işlemin usulüne uygun ve yasal olmadığını söylemek olanaksızdır. Ne varki, mahkemece usuli dairesinde yapıldığı anlaşılan ıslah işleminin değişik yorumla kabul edilmeyerek isteğin reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. Öyle ise, ıslah konusu edilen istek gözetilerek taraf delillerinin toplanması ve değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Tarafların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.