19. Ceza Dairesi 2019/13212 E. , 2021/6017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanunun 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanunun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanunun 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Sanıktan 1800 litre gümrük kaçağı akaryakıt ele geçirilen olayda; 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesi kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiili sebebiyle temel cezanın belirlenmesinde teşdit uygulamasını gerektirecek bir durum bulunmadığı halde hapis ve adli para cezasının tayininde alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
3-5237 sayılı TCK"nin 52/4. maddesi gereğince adli para cezasının 4 eşit taksitte ödenmesine karar verilmesine karşın hükümde taksit aralığının gösterilmemesi,
4-Sanığın sevk ve idaresindeki traktör cinsindeki aracın römorkundan 1800 litre gümrük kaçağı akaryakıt ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda;
Suça konu araca yönelik aldırılan bilirkişi raporuna göre, aracın, 12.000 TL"den ibaret piyasa değeri ile gümrük kaçağı akaryakıtın 6.479,10 TL"den ibaret değeri mukayese edildiğinde aracın müsadere edilmesinin hakkaniyete aykırı sonuçlar doğuracağının anlaşılması karşısında nakil aracının iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(M)
Muhalif Başkan:
Gerekçesini bilahare yazacağım üzere, aracın müsaderesinin hakkaniyete aykırılık oluşturmayacağı düşüncesiyle sayın çoğunluğun nakil vasıtasının iadesi gerektiğine ilişkin kararına katılmıyorum.
01.06.2021
İkinci sayfanın devamı
Eşya Müsaderesi:
Madde 54 - (1) İyi niyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir. (Ek cümle: 24.11.2016-6763/11md.) Eşyanın üzerinde iyi niyetli üçüncü kişiler lehine tehsis edilmiş sınırlı aynı hakkın bulunması halinde müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir.
2-Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.
3-Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyetin aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.
4-Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya müsadere edilir.
5-Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.
6-Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.
Eşya müsaderesi Türk Ceza Kanununda yukarıda gösterildiği şekilde düzenlenmiştir.
Suçta kullanılan eşya/araç sahibinin iyi niyetli olması halinde müsadere edilemez fakat suçta bilerek kullanılan eşya yukarıda gerçekleşen şartlar oluştuğunda müsadere edilecektir.
Üçüncü fıkradaki düzenleme maddenin kendi içindeki istisnasıdır.
Kaçakçılık suçlarında müsadere hususu 5607 sayılı Kanunun 13.maddesinde özel olarak düzenlenmiştir.
Madde 13-(1) Bu kanunda tanımlanan suçlarla ilgili olarak 26.09.2004 tarihli 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun eşya ve kazanç müsaderesine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak kaçak eşya taşımasında bilerek kullanılan veya kullanılmaya teşebbüs edilen her türlü taşıma aracının müsadere edilebilmesi için aşağıdaki koşullardan birinin gerçekleşmesi gerekir:
a)Kaçak eşyanın, suçun işlenmesini kolaylaştıracak veya fiilin ortaya çıkmasını engelleyecek şekilde özel olarak hazırlanmış gizli tertibat içerisinde saklanmış veya taşınmış olması.
b)Kaçak eşyanın, taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturması veya naklinin, bu aracın kullanılmasını gerekli kılması.
c)Taşıma aracındaki kaçak eşyanın Türkiye"ye girmesi veya Türkiye"den çıkması yasak veya toplum veya çevre sağlığı açısından zararlı maddelerden olması.
(2)Etkin pişmanlık nedeniyle fail hakkında cezaya hükmolunmaması veya kamu davasının düşmesine karar verilmesi, sadece suç konusu eşya ile ilgili olarak müsadere hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
Buna göre iyi niyetli sayılamayacak araç sahibi bakımından kanunun 13. Maddesinde belirtilen şartlar dairesinde nakil vasıtasının müsaderesi şartları oluştuğu takdirde, Türk Ceza Kanununun 54/3. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesinin ihlal edilip edilmediği değerlendirilerek müsadere konusunda bir karar verilmesi gerekecektir.
Somut olayda sanığın kendisine ait eski model traktörle bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde ağırlıklı bölümü oluşturan kaçak akaryakıtı naklederken yakalandığı ve Kaçakçılık Kanununun 13. maddesindeki düzenlemeye göre müsadere şartlarının oluştuğu bir hal söz konusu olup, sayın çoğunluk TCK 54/3.maddesine göre orantılılık ilkesinin ihlal edildiğinden bahisle müsadere hususunda bozma kararı vermiştir.
Sayın çoğunlukla olayın oluşuna ilişkin aramızda uyuşmazlık yoktur. Sanığın olay tarihinde sınır bölgesinde 1800 litre gümrük kaçağı akaryakıtı traktörüyle naklederken yakalandığı, akaryakıtın suç tarihi itibariyle değerinin 6479,10 TL nakilde kullanılan traktörün değerinin 12.000,00 TL olduğu tespit edilmekle, bu miktarlar itibariyle çoğunluk tarafından müsaderenin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve hakkaniyete aykırı olduğu kabul edilmiştir.
Eski TCK"da müsaderede ölçülülük bakımından düzenleme yokken, yeni kanunda bu şekilde bir düzenleme yapılmıştır.
Ancak, hakkaniyete aykırılığın miktarına ve ölçüsüne ilişkin somut ölçüler getirilmemiştir. Bu nedenle her olay kendi içinde değerlendirilerek hakkaniyet ölçüsü hakim tarafından belirlenmelidir denilebilir.
Nitekim, mesela suçta kullanılan ve sanığın geçimini sağladığı tüm mal varlığı bir adet at arabası belki de somut olaya göre hakkaniyet ölçüsünün tartışılmasını gerektirebilir.
Yine de kanaatimizce bu konuyu ele alırken gözönüne alınması gereken en önemli husus suçta kullanılan araç/eşyanın müsaderesinin asıl olmasıdır. Unutulmaması gereken, bu düzenleme olmasaydı park halindeki aracın top oynayan çocukların topunun gelmesiyle çizilmesi üzerine araç sahibinin kızarak aracını topun üzerine sürüp parçalamasıyla oluşacak mala zarar suçu sebebiyle aracın müsadere edilmesi gerekecekti.
Düzenlemenin bu gibi durumlar için getirildiği düşünülmelidir.
Olayımızdaki gibi hallerde suçun konusunun önemi itibariyle bu maddenin uygulanması imkanının bulunmadığını düşünüyorum. Aksinin kabulü çok değerli araçların (suça konu eşyanın değerini önemli ölçüde aşan) suçlarda kullanılmak suretiyle müsaderenin engellenmesi gibi sonuçla karşılaşmak söz konusu olabilecektir.
Kaçakçılık suçunu işleyen kişiler araçlarının müsadere edilebileceğini öngördükleri halde bu suçu işlemektedirler. Müsadere suçu işlenmesinin önlenmesi açısından ayrıca önem taşımaktadır.
Belirttiğim sebeplerle aracın iadesine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.01/06/2021