Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3795
Karar No: 2014/4556
Karar Tarihi: 11.03.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/3795 Esas 2014/4556 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/3795 E.  ,  2014/4556 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ilgın Asliye Hukuk İş Mahkemesi
    TARİHİ : 27/09/2012
    NUMARASI : 2005/438-2012/390

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava; davacının davalı işyerinde askerlik süresi hariç 02.01.1990 tarihinden 2002 yılı 3. ayına kadar çalıştığının tespitini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile davacının davalı işveren nezdinde 07.03.1994 – 06.02.1998 tarihleri arasında (askerlik süresi hariç) 3 yıl 10 ay 29 gün (1409 gün ) ve ayrıca 05.09.1999 – 31.12.2001 tarihleri arasında 2 yıl 2 ay 26 gün (806 gün ) olmak üzere toplam 2.215 gün asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; marangoz atölyesinde çalıştığını beyan eden davacı adına Çıraklık Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen 01.02.1991 tarihli işe giriş bildirgesi bulunduğu, davacının 24.01.1991 – 29.02.1994 tarihleri arasında çıraklık eğitimi aldığı, 07.03.1994 tarihinde kalfalık belgesi aldığı, dinlenilen tanık bayanları arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda; tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden, bordro ve komşu işyeri tanıkları dinlenilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş; dosyada mevcut davalı işyerine ait bordrolarda isimleri bulunan kişiler arasından re"sen seçilecek kişileri bordro tanığı olarak dinlemek, davacının talep ettiği dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerinin kayıtlara geçmiş çalışanlarını dinlemek, davalı işyerinde çalıştıklarını beyan eden davacı tanıklarının sicil dosyalarını davalı Kurum"dan isteyerek davalı işyerinde geçen çalışmaları bulunup bulunmadığını tespit etmek, ayrıca davacı tanıklarının davacının bir dönem işten ayrılarak Malatya"da çalışması bulunduğunu beyan ettikleri dikkate alınarak bu hususu tanıklardan özellikle sormak, yine tanıklardan davacının kimin yanında çırak olarak çalıştığını özellikle sorarak toplanan deliller ışığında davacının çalışmalarını hiç bir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirleyerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan A.. B.."ya iadesine
    11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi